SUYUNUZU - превод на Български

• водата
• вода

Примери за използване на Suyunuzu на Турски и техните преводи на Български

Eğer sizin için su içmek çok zorsa suyunuzu aromayla tatlandırmayı deneyin.
Ако ви е трудно да пиете по много вода, опитайте вода с плодов вкус.

Şimdilik, sadece sizin Innoko markalı suyunuzu içeriyor.
За сега изглежда само вашата вода е замесена.

Bay Ballard, tüm yemeğinizi ve suyunuzu geri çevirdiniz.
Г-н Балърд, вие отказахте храна и вода.

Suyunuzu idareli kullanmanızı kaç kere söyleyeceğim?
Колко пъти да ти кажа за чудото на водните ресурси?

Üzgünüm suyunuzu unutmuş olmalıyım.
Забравих за водата ви.

Suyunuzu istiyor musunuz?
Отказвате се от водата ли?

Siz sabununuzu suyunuzu getirirsiniz ben
Ти си носиш водата, носиш си сапун.

Yiyecekleri ve suyunuzu elinizden alın, kaybolan dokuz yemek
Отнеми им храната, отнеми им водата, девет пропуснати ястия по-късно

Ofistesiniz ve şişe suyunuzu, ya da her ne ise, içiyorsunuz ve kendi kendinize,'' Eee bunu atacağım'' diye düşünüyorsunuz.
правим нещо добро, когато сте в офиса си, и изпиете бутилка вода, и мислите:"Ще я изхвърля.

Nihayetinde birisi suyunuzu taşımalı, elbiselerinizi katlamalı bulaşıklarınızı yıkamalı
Все пак, някой трябва да носи водата, да сгъва дрехи, да мие съдове

Sığınaklarınızı, yemeklerinizi, suyunuzu ve bunların hepsi de sizi köleliğin derin uçurumuna doğru gönderecek.
Вашият подслон, храна, вода… Така бивате запратени в бездната на робството.

Evvet, eskiden bütün gün boyunca suyunuzu yakmaya çalışırdınız ama hiçbirşey olmazdı.
Да, преди можеше да се опитваш да си запалиш водата цял ден, ако искаш и нищо нямаше да стане.

Başka bir ailenin bodrumunda yaşarken hepiniz farklı üç işte çalışıyorsunuz ama bir şekilde banyo suyunuzu ısıtmak için elektrikli ocak kullanıyorsunuz.
И двамата работите на три места живеейки в мазето на друго семейство, по някакъв начин изпозлвате котлона за отопление на водата във ваната.

( alkışlama) Siz sabununuzu suyunuzu getirirsiniz ben
(Аплодисменти) Ти си носиш водата, носиш си сапун.

Bu sular olmasaydı, Yucatanın ormanları böyle verimli yetişemezdi.
Без тази вода горите в Юкатан не биха могли да израстат така буйно.

Neden bir şey söylemedi? Birisi suları kapatmayı unutmuş gibi görünüyor. Bu Daniel.
Защо не ни е казал? Май някой е забравил да спре водата.

İçmeden önce suları kaynatıyoruz ve toksinleri etkisizleştirmek için andrographis ekliyoruz.
Преваряваме водата си за пиене и добавете андрографис, за да се противодейства на.

Yiyeceğimiz, suyumuz yok. Nerden bulacağımız hakkında fikrimiz yok.
Нямаме вода, нямаме храна и нямаме идея как да го открием.

Hem de daha sular buz gibi değilken
Дори и водата да е ледена,

İçme suyunun tadı mazot gibiydi.
Питейната вода има вкус на дизел