Примери за използване на Tehlikenin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tehlikenin ne olduğunu bilmez.
Tehlikenin kokusunu hemen alıyorum diyebiliriz.
Tehlikenin bu kadar içinde olduğumuzu hiç düşünmemiştim. Sadece yapmam gerekeni yaptım.
Tehlikenin arkada bırakılmasıyla yayılan huzura.
Asıl tehlikenin Q tarafından yaratıldığını unutmayalım.
Her neyse, atıldığımız tehlikenin ücreti dahil toplam fiyat 11.400 dolar.
Burası korkunun ve tehlikenin olmadığı bir yer.
Yakında bu tehlikenin kapında bitecek olmasından korkuyorum.
Grup gibi donakalan Mavi de, arkalarındaki tehlikenin içinde kalmıştı.
Ama bu demek değildir ki, biz bu tehlikenin dışındayız.
Ama ikisi de onlara doğru yaklaşan büyük tehlikenin farkında değildir.
Sadece seni bir krizin ya da tehlikenin bir zamanda görmek istedim.
İnsanlar tehlikenin farkında olmalıdır.
Ama tehlikenin farkinda misin?
Tehlikenin içinden yemek bulmak onlar için temel bir yaşam beceresi.
Tehlikenin içinde milletin olacağını inanıyoruz.''.
Sanat tehlikenin eşiğinde.
Tehlikenin olduğu yerleri asla seçmezler.
Çünkü tehlikenin işaretlerini biliyordu.
Milyonlarca döllenmiş yumurta okyanus akıntıları ile birlikte tehlikenin kucağına bırakıldı.