Примери за използване на Ucu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sense hiçbir becerin olmadan iki ucu bir araya getirmeye çalışıyorsun. Becerilerim var.
Afrikanın en güney ucu.
Bıçağın ucu.
Okun ucu hala burada.
İki ucu UV lazeriyle bağlı--.
Sonra üçgenin ucu, aşağı doğru devam etti
Buraya gel de şu ucu tut.
Birrinbirrin de neşeli bal şarkıları söyleyerek mızrak ucu yapıyordu.
Çünkü solucan deliğinin her iki ucu da her zaman aynı gün ve saattedir.
Bu şeyin ucu nerede?
Bıçağın ucu göğsüne saplanıp kırılmış.
Delme anına kadar ucu yerinde nasıl tutarsınız?
Güney Amerikanın güney ucu dışında her yerde rastlayabilirsiniz.
Piramitçiğin, Büyük Piramidin kayıp ucu olma ihtimali mümkündür.
General mızrağın ucu kimde?
İki ucu birbirine bağlamak ve kesin.
Bir bıçak ucu bulduysanız ne olmuş?
Kaliforniya dünyanın ucu değil, David.
Diyelim ki A ucu 12:00 ve B ucu da 12:01.
Bir kovboy çizmesinin gümüş ucu.