Примери за използване на Vazoyu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ben o vazoyu kırdım.
Kedi vazoyu kırdığında kulağımı çektiğin için.
Fakat üç limon vazoyu doldurmaya yetmez.
Dur yoksa vazoyu kırarım.
Şu yemek masanın üzerinde duran mavi porselen vazoyu hatırlıyor musun?
Senin altıpatlarını kullanarak sadece vazoyu vurabildi.
Hayır, bu vazoyu severdi.
Masayı, kilimi, vazoyu.
Son seansımızda sinirlendin ve bu vazoyu koridordaki pencereye fırlattın.
Bakın, mermi örtünün üstündeki vazoyu kırmış.
Sam, ben de tam bu vazoyu arıyordum.
Bajoryalıların yapmadım tarzı bir duygusu var vazoyu ters çevir ve direnç görünsün.
Tasarımcı, 10,000 tane arıyı çalıştırmış ve arılar bu vazoyu yapmışlar.
içki alıp, birkaç vazoyu kırmışlardı.
Oliver, vazoyu sen mi kırdın?
Ve vazoyu kafana takma.
Vazoyu yapmakta kullanılan teknik üzerine çalışmadık.
Kıza vazoyu anlatırım.
Aşağıdaki vazoyu görüyor musun?
Vazoyu tam olarak 100.000.000 dolar!