VERDIK - превод на Български

дадохме
verdik
sunduk
bir verdik
vereceğiz
içirdik
verelim
biz verdik
даваме
veriyoruz
verdiğimiz
veririz
vereceğiz
verelim
fışkı ile
mühlet
дарихме
verdik
bağışladık
ihsan
bahşettik
направихме
yaptık
hazırladık
başardık
çektiğimiz
kurduk
şey
yarattık
решихме
karar verdik
düşündük
çözdük
kararı
karar
karar verdi
оставихме
bıraktık
izin verdik
koyduk
terkettim
terk
пуснахме
bıraktık
saldık
verdik
gitmesine izin verdik
izin verdik
pammyyi
sızdırdık
давахме
verdiğimiz
verirdik
дадох
verdim
sundum
veren
bir verdim
vereceğim
даде
verdi
veren
verecek
sundu
bir verdi
verdiğin için
sağladı
verin

Примери за използване на Verdik на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Tekrar takıp potasyum klorür verdik.
Поставихме го отново и пуснахме калиевия хлорид.
Ona prostaglandin inhibitörleri verdik indometazin, damar içi ibuprofen.
Давахме й простагландин… Индометацин, интравенозен ибупрофен.
Yanlış kararı verdik.
Направихме грешен избор.
Onlara, içinde açık bir sınav bulunan ayetler verdik.
И им дадохме от знаменията онова, в което имаше явно изпитание.
Ona istediği her şeyi verdik.
Даваме му, каквото иска.
Ve büyüyle ona Amazon gücü verdik.
И я дарихме с амазонска сила.
Sana bir şans verdik ama bu iş yürümüyor.
Дадох ти шанс, но нищо не се получи.
Biz ona su verdik.
Ние му давахме вода.
Anneler olarak aramızda bir karar verdik.
Направихме решение сред майките.
bir söz verdik.
много разговаряхме и дадохме обещания.
Size, parka bakan… oda 12yi verdik… eminim beğeneceksiniz.
Даваме ви стая 12 с гледка към парка… Сигурен съм, че ще ви хареса.
Biz Amazonlar onu evlat edindir ve büyü ile ona Amazon gücü verdik.
Тогава ние амазонките я осиновихме. След това я дарихме с амазонска сила.
Bunun ışığında sizi başka bir yerdeki bir görev için tavsiye etmeye karar verdik.
И в светлината на това ние решихме ви даде страхотни препоръки за други институции.
Annesi ve ben ona ne istediyse verdik…''.
Майка й и аз й давахме всичко, от което имаше нужда.
Genç futbolculara şans verdik”.
Дадох шанс на футболистите.“.
Bir parti verdik.
Направихме парти.
O paralı asker bozuntularına yumurtayı verdik, şimdi hepimiz çıkabiliriz.
Дадохме тези Rent-A-ченгета си яйце, сега всички ние да се измъкнем.
Şarkının haklarını ona verdik.
Даваме му правата за песента.
Eğer evet derlerse, onlara başka bir tane daha verdik.
Ако кажеха да, им давахме друго Лего. А когато приключеха.
Biliyorsunuz millet biz Lawson olarak ülkemize çok şey verdik.
Приятели… Град Лоусън даде много на родината.
Резултати: 598, Време: 0.0258

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български