Примери за използване на Yük на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayır, bu yük değil.
Dizlere binen aşırı yük!
Bakterinin izlerini dün Quadrantids meteor yağmurunun altından geçen yük gemisinin üzerinde bulduk.
Çünkü çok güçlü negatif yük taşımaktadır.
Yük gemisinin enkazını tarıyorlar.
Senin için yük olmak istemiyorum.
Не искам да съм ти в тежест.Dafu herkese yük oldu.
Дафу е бреме за всеки.Bu hastalıklar, sağlık sistemleri üzerinde çok büyük bir maddi yük teşkil eder.
Следствията от заболяването упражняват и огромно финансово натоварване върху здравеопазните системи.bir Güney Kıbrıs yük gemisine ait.
принадлежи на кипърски товарен кораб.Borealis yük gemisi gibi.
Като товарния кораб"Бореалис".Eski büyük yük gemileri aldılar ve içlerini VX savaş başlıkları ile doldurdular.
Sana yük oluyorum.
Аз съм ти в тежест.Bunu başardıktan sonra, omuzlarınızdan yük kalkmış gibi hissedeceksiniz.
Ще се почувствате много по-добре, когато свалите това бреме от плещите си.Sistemin kaldıracağı maximum yük.
Максимално натоварване на системата.Bunu yaparken ona dokunma. Eğer dokunursan beyninden yük treni geçiyor gibi hissediyorsun.
Докоснеш ли я, ще го усетиш като товарен влак, минаващ през мозъка ти.Yük asansörü bozulmuş,
Uçabilmemiz için yük bölmesinin kapılarını açmamız gerekmiyor mu?
Не трябва ли да отворим вратите на товарния отсек, за да излетим?Yük ağı olan bir firma yok mu buralarda?
Тук нямаше ли компания, която има едни от ония товарни мрежи?Howard yük haline geliyordu. Çok fazla hata yapıyordu.
Хауърд се е превърнал в тежест, правил е прекалено много грешки.Eh, kusura bakma annemize bu kadar yük olduğumuz için.
Съжалявам, че е било такова бреме да си ни майка.
