YAPMAKTA - превод на Български

прави
yapıyorum
yaparım
yapacağım
yapıyorum ben
bir yapıyorum
mi yapıyorum
halt
yaptığımı
işim
hazırlıyorum
да направи
yapmak
yapacak
yapacağını
yapar
hale
şey
вършат
yaptıklarını
işler
yapıyor
yapıyor diye
дела
davaları
işler
della
dava
payını
meseleleri
yaptıklarını
hisselerini
dosyaları
се занимават
yaptıklarını
ilgilenen
yapıyor
işindeki
uğraşan
uğraşıyor
işle uğraşıyor
правиш
yapıyorum
yaparım
yapacağım
yapıyorum ben
bir yapıyorum
mi yapıyorum
halt
yaptığımı
işim
hazırlıyorum
правите
yapıyorum
yaparım
yapacağım
yapıyorum ben
bir yapıyorum
mi yapıyorum
halt
yaptığımı
işim
hazırlıyorum
правя
yapıyorum
yaparım
yapacağım
yapıyorum ben
bir yapıyorum
mi yapıyorum
halt
yaptığımı
işim
hazırlıyorum
са сторили
yaptı
в правенето
yapmanın
işinde
kazanmakta

Примери за използване на Yapmakta на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Yani bu sayede netleme hem sessiz, hem de hızlı yapmakta.
Американците го правят мълчаливо, бързо и- в повече.
öncelikle küçük bir araştırma yapmakta fayda vardır.
най-напред би било добре да направите малко проучване.
Düzenleme yapmakta gerçekten iyisin.
Наистина си добра в редактирането.
Bunu yapmakta ciddi miyiz?
Наистина ли правим това?
Biraz fazla para, istediğimi yapmakta bana biraz daha serbestlik sağlayacak.
Така че малко допълнителни доходи ще ми дадат повече свобода да правя каквото искам.
Uçak Yapmakta Ne Var?
Какво да правим в самолета?
Lorraine hata yapmakta çok iyidir.
Тя много умееше да прави грешки.
Siz ikiniz, açıkça yapmakta olduğunuz şeyi yapmasanız iyi olur.
Вие двамата по добре не го правете Какво това беше толкова очевидно.
Bazı şeyleri yapmakta hep zorlanmışımdır.
Винаги ми е било трудно да правя някои неща.
Yapmakta iyi olduğumuz şeye devam edelim. Kötü olmaya.
Трябва да се придържаме към това, в което сме добри- да бъдем лоши.
Bunu yapmakta neden ısrar ediyorsun ki?
Защо настояваш да правиш това?
Bunu yapmakta özgür.
Напълно свободни да правят това.
Mesleğini severek yapmakta ve….
Ако обичате спорта и….
İşi yapmakta sorun mu yaşıyorsun?
Трудно ли ти е да го направиш?
Debra balık yapmakta ısrar etti.
Дебра настоя да готви риба.
Kendime görevimi yapmakta olduğumu ve sonucunda da korkumla yüzleştiğimi söylemiştim.
Казах си, че ще изпълня дълга си и така се изправих срещу страха си.
Yapmakta haksız mıyım?
Не постъпвам ли справедливо?
Kendi araştırmalarını yapmakta ısrar ediyordu.
Настояваше да прави сам проучванията си.
Eğer bunu yapmakta ısrar edeceksen seni çok yakından izleyeceğim.
Ако настояваш да правим това, ще трябва да наблюдавам доста внимателно.
Plan yapmakta güçlük çekerler.
Трудно е да се правят планове.
Резултати: 93, Време: 0.0872

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български