YAPMAKTAN - превод на Български

да правя
yapmak
yapacağımı
yapayım
işim
да направя
yapmak
yapabilirim
yapacağımı
yapayım
yapabileceğim bir şey
от правенето
yapmanın
kazanmaktan
да се занимаваш
yapmak
uğraşmak
işine
да върши
yapmak
yapıyor
да правиш
yapmak
yapacağımı
yapayım
işim
да правите
yapmak
yapacağımı
yapayım
işim
да прави
yapmak
yapacağımı
yapayım
işim
да направиш
yapmak
yapabilirim
yapacağımı
yapayım
yapabileceğim bir şey
да направим
yapmak
yapabilirim
yapacağımı
yapayım
yapabileceğim bir şey
да направят
yapmak
yapabilirim
yapacağımı
yapayım
yapabileceğim bir şey

Примери за използване на Yapmaktan на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Hayatında gerçek bir şeyler yapmaktan kaçmak için her şeyi yapacaksın.
Всякак избягваш възможността да направиш нещо полезно в живота си.
Doğru olanı yapmaktan asla utanç duyma.
Никога не се срамувай да правиш това, което е правилно.
Birlikte ne yapmaktan hoşlanırsınız?
Какво обичате да правите заедно?
Garth ne yapmaktan hoşlanır?
Какво обича да прави Гарт?
Bunu yapmaktan nefret ediyorum,
Мразя да правя това, Сладко Зрънце,
Yapmamam gereken bir şeyi yapmaktan alıkoymaya çalışıyorum.
Опитвам се да се спра, да направя нещо което не трябва.
O zaman bunu yapmaktan başka seçeneğimiz yok.
Тогава да направим така, щом нямаме избор.
Ne yapmaktan?
Да направиш какво?
Beraber neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Какво обичате да правите заедно?
Bu kızlarla… seks yapmaktan hoşlanmadığın anlamına mı geliyor?
Това означава ли, че… не обичаш да правиш секс с момичета?
Bir şeyi yapmaktan vazgeçmesini mi söylüyordunuz?
Казвахте му да спре да прави нещо?
Hayatım boyunca her şeyi yapmaktan korktum, hobim bile olmadı.
През целия си живот се страхувах да правя каквото и да е. Нямах дори хоби.
Biz bu görüşmeyi yapmaktan dolayı onur duymaktayız.
Беше чест за нас да направим това интервю.
Gerçek bir fedakârlık yapmaktan ikisi de korkuyordu.
И двамата бяха твърде страхуват да направят истински жертва.
Çünkü bu çağda albüm yapmaktan çok daha uygun oluyor.
Защото това е много смело- в това време да направиш албум.
Neden belirli bir şeyi yapmaktan hoşlandığınızı veya neden belirli bir yere gitmek istediğinizi açıklayın.
Обяснете защо обичате да правите нещо или защо искате да посетите някъде по-специално.
İyilik yapmaktan nefret mi ediyorsun?
Мразиш да правиш добро?
İstediğini yapmaktan alıkoymuyor kendini ve işte o zaman çok yükleniyor kendine.
Не спира да прави това, което иска и го прави, когато най-малко трябва.
Sana bunu yapmaktan nefret ediyorum, dostum, ama bizim daha büyük problemlerimiz var.
Мразя да правя това за теб, приятелю, но имаме по-големи проблеми.
Graysonları yapmaktan durduracağım bir şey varsa o da düğünümüzü mahvetmeleri.
Единственото нещо, което мога да спра Грейсън да направят е да развалят сватбата ни.
Резултати: 316, Време: 0.1352

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български