Examples of using Yapmaktan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Annen egzersiz yapmaktan hoşlanır mı?
Hata yapmaktan korkarim.
Şanslısın Vi. Büyükannen annenin saçını yapmaktan nefret ederdi.
Laneti yapmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok.
Bu bebek yapmaktan çok daha zor.
Burada eğleniyor gibi yapmaktan yorulmuş.
Savunma Bakanlığına yeni silahlar yapmaktan… daha insancıl.
Tom yapmaktan hoşlanmadığın neyi yapmaktan hoşlanıyor?
Bu durum nasıl benim kendi kahvaltımı yapmaktan daha büyük bir problem oluyor?
Çay yapmaktan iyidir, öyle degil mi?
Aşırım görüştekiler daha çok ne yapmaktan hoşlanırlar?
Büyük bir tartışma yapmaktan vazgeçtik.
Savunma Bakanlığına yeni silahlar yapmaktan… daha insancıl.
Öfkemi saklamaktan, yokmuş gibi yapmaktan bıktım.
Tom yapmaktan nefret ettiğim şeyler yapar.
Bir patlıcan yemeği yapmaktan çok daha fazla. Yeteneklisin sen.
Dengesizleştiğim için hata yapmaktan korkuyorum. Hata mı?
Bence bunu söylemek, yapmaktan daha kolay.
Hatalar yapmaktan bahsediyorsun.
O biraz spor yapmaktan sıkıldı.