Примери за използване на Yargı sistemi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
ülkedeki siyasi durum iyileşmiş ve demokrasi kurumları, yargı sistemi ve kamu idaresi güçlenmiştir,'' dedi.
savcı grubundan oluşan yargı sistemi, oldukça sıra dışı bir sistem. .
Başkan,'' Avrupada başka hiçbir yerde aynı anda ve aynı yerde işleyen iki yargı sistemi yoktur.
Lence Sofronievska: Makedonyadaki yargı sistemi incelendiğinde kurumsal, organizasyonel, anayasal
Geçen hafta Adalet Bakanı Anastasios Papaliguras, yargı sistemi bünyesindeki yolsuzlukla mücadele amaçlı 12 tedbirden oluşan bir paketi tanıttı.
AB, Kosovaya yargı sistemi ve polise yardım etme amaçlı 1800 kişilik bir misyon gönderilmesini Cumartesi günü onadı.
sosyal politika ve yargı sistemi kesitlerinde kadınlar baskın durumda.
Yunanistanda patlak veren yolsuzluk skandalıyla aynı dönemde yürütülen bir kamuoyu araştırmasında, halkın çoğunluğunun hükümetin yargı sistemi içindeki yolsuzlukla mücadele çabalarına destek verdiği öne sürüldü.
Sonuç olarak yolsuzluk sorunu yayılmaya ve yargı sistemi etkisiz ve siyasi güç sahiplerine tabi olmaya devam etti.
Belgrad merkezli B92ye verdiği demeçte bu tip her davanın Hırvat yargı sistemi için test niteliği taşıdığını söyleyen Zagrebli hukuk profesörü Ivo Josipoviç,
bildirgenin siyasi bir eylem olduğunu ve Sırp yargı sistemi üzerinde herhangi bir hukuki etki veya soruşturma komisyonlarının çalışmaları üzerinde somut bir etki yaratmayacağını söyledi.
Kuzeyle stratejisi koordinatörü İlber Hisa tarafından hazırlanan ve 24 Mayıs Salı tarihli Koha Ditore gazetesinde yayınlanan raporda, Mitrovicanın Sırp sınırı yakınındaki kuzey bölgesinde yargı sistemi bulunmadığı ve EULEXin çok sınırlı kaldığı belirtiliyor.
İktidardaki merkez sağ Bulgaristanın Avrupalı Gelişimi için Halk( GERB) partisinin ülkenin Yargı Sistemi Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanununda yapılmaası gereken değişiklikleri milletvekillerinin yaz tatilinden önce parlamentodan geçirmeye çalışmayı planladığı bildiriliyor.
hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi ve iktidar partisinin yargı sistemi ve idari organlar üzerindeki nüfuzuna son verilmesi yer alıyor.
sahip olduğu imajı iyileştirecek, Avrupa Komisyonunun ülkenin yargı sistemi konusunda Şubat ayında yayınlayacağı geçici raporun hemen öncesinde geldi.'' dedi.
AB yetkilerinin büyük kısmını Kosova kurumlarına devredip yargı sistemi ve polisle ilgili yetkileri elinde tutmayı amaçlıyordu.
ardından yargı sistemi reformları ve benzer konulardaki meselelerin sonuçlandırılmasına yönelik çalışmalarını yoğun bir biçimde sürdürüyor.
size Çin denklik sınavı Hanyu Shuiping Kaoshiyi yeni geçtiğimi Pekinde hukuk okuyacağımı baştan aşağı yönetmelik değişiklikleri ve yargı sistemi reformlarıyla Amerika- Çin ilişkilerini geliştireceğimi söylerdim.
Romanyanın yeni AB Üyelik Bakanı Ene Dinga Çarşamba günü gazetecilere verdiği demeçte'' Kamu idaresinde reform ve Avrupanın Romanyaya yaptığı yardım üzerindeki denetimin güçlendirilmesinin yanı sıra rekabetin desteklenmesi ve yargı sistemi reformları, önümüzdeki haftalarda gerçekleştirmemiz gereken 11 önceliğin başında yer alıyor,'' dedi.
silahlı kuvvetler ve yargı sistemi üyelerinin genel konularla ilgili haberler üzerindeki kontrollerini sürdürme çabalarından kaynaklanıyor,'' şeklinde açıkladı.