Примери за използване на Yeti на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sonra yeti yengeci ile tanışıyor, sonra meşhur vampir mürekkepbalığı
Jessen-Petersen yayınladığı bildiride,'' Kosovayı 2005 yılı ortasına kadar oluşturulması gereken ana standartlara ulaşmaya hazırlamak için hükümetten daha fazla sorumluluk ve yeti beklenecektir,'' dedi.
Bunu Yetiye ilet, seni amcık!
Ne yetimi?
Biz beraber büyüdük, ikimizde yetimiz, Atina sokaklarında beraber koşturduk.
Bunlar bizim için çok önemli yetiler, ailemiz ve toplumlarımız için de.
Bir insana duyma yetisini neden mi verdim?
Yetimden araba hırsızına, oradan da hapishane gediklisine.
Yetimi Efendi Gong Suna verdim.
Savas yetimi misin?
Yetimiz biz.
Yetimiz biz.
Yetiden söz etmiyorum, Jensen.
Bu odada Yetiye kurban adarız.
Işitme yetimi kaybetsem veya hiç yürümezsem ne yapacağımı sor?
Konuşma yetisini kaybedince, dış dünyayla bir bilgisayar yardımı ile iletişim kurmaya başlıyor.
Yağmur ormanlarında hayatta kalma yetisi insanlara bu adalara yayılmada yardımcı olacaktı.
Allegranın şiddetli bir bradikardisi var böbrekleri iflas ediyor ve yutma yetisini yitirdi.
Neden hala bu yaratıkları görme yetimiz var?
Bu sırada sadece bir uyarıyla yetinin.