ZAMANDA - превод на Български

във времето
zamanda
bir dönemde
çağında
döneminde
zamanında
момент
dakika
bir dakika
saniye
bir saniye
anlık
anında
an
anı
zamanı
noktada
често
sık sık
sıklıkla
sık
genellikle
sıkça
çoğu zaman
genelde
çoğunlukla
hep
sürekli
значи
yani
demek
o zaman
öyleyse
anlamı
peki
o halde
anlama geldiğini
şimdi
ifade
е била
olduğunu
o
bir
da
idi
edilmiş
zaman
eskiden
daha
bir zamanlar
също
de
da
ayrıca
aynı
tıpkı
aynen
дълго
uzun
daha
zamandır
süre
çok
fazla
sürer
скоро
yakında
birazdan
yakın zamanda
kısa sürede
hemen
erken
çabuk
kısa zamanda
çok geçmeden
bir süredir
едновременно
aynı anda
hem
aynı zamanda
birden
eşzamanlı
bir anda
eş zamanlı
във време
zamanda
bir dönemde
çağında
döneminde
zamanında

Примери за използване на Zamanda на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Uyandığında uydu bağlantısının ne kadar zamanda onarılacağını öğrenmek istiyorum.
Бих искал да знам колко дълго ще бъде преди връзката да е възстановена.
Victoria Chase bu zor ve kalp kırıcı zamanda herhangi bir açıklama yapmayacaktır.
Виктория Чейс няма да прави никакви изявления в този труден и сърцераздирателен момент.
Bayan Sadowski sadece asistan değildi gerçi. Aynı zamanda metresiydi.
Но г-ца Садовски е била не само негова асистентка, но и негова любовница.
O zamanda ise Çin Mao tarafından yönetilmektedir.
Едновременно с това той е оглавявал китайското масонство.
Bana ne kadar zamanda hapishane elbisesi ayarlayabilirsiniz?
Колко скоро може да получа затворническо облекло?
Bu kadar zeki birini ne kadar zamanda bir dinleyebiliyorsun?
Колко често слушаш умен човек?
Hiç. Ama sen ve çikolata renkli eşin yanlış zamanda yanlış yere taşındınız.
Освен че с твоята шоколадова хапчица избрахте лош момент да се нанасяте не където трябва.
Yüzmeyi Ne Kadar Zamanda Öğrenirim?
Колко дълго мога да плувам?
Bir de şunu deneyin. Zamanda geriye gidin ve Phoebeyi dinleyin.
Опитай с това."Върни се във време и послушай Фийби.".
Bunun Dedektif Thoması öldüren silah olup olmadığını ne kadar zamanda belirleyebilirsin?
Колко скоро може да се установи, ако това е оръжието убило Детектив Томас?
Hiçbir zaman aynı şeyi aynı zamanda istemiyoruz.
Никога не желаем едно и също нещо едновременно.
Biliyorum, ama bunu ne kadar zamanda bir yapıyoruz ki?
Знам, но колко често го правим?
Ama, ben uygun gördüğümde tekrar görüşeceğiz. Benim seçtiğim yerde ve zamanda.
Но ще се срещнем отново, във време и място, което аз ще реша.
Ne kadar zamanda?
Колко скоро?
Bazı kitapların hayatıma tam da doğru zamanda girdiğini düşünürüm.
Че книгата бе дошла при мен в съвършено точен момент от живота.
Kendi yatağında ne kadar zamanda bir uyuyorsun?
Колко често спиш в собственото си легло?
Kıyametin k optuğu zamanda.
Във време, в което кралства идват".
Bu adamlar kadını en kalabalık yerde en kalabalık zamanda kaçırmışlar.
Тези хора избраха най-публичния момент на най-публичното място да я отвлекат.
Bu yıllık komitesi ne kadar zamanda bir toplanıyor?
Колко често се събира комитета на годишника?
Öğrenme, öğrencilerimiz için en uygun zamanda ve yerde yapılır.
Обучението се осъществява във време и място, което е най-удобно за нашите ученици.
Резултати: 1643, Време: 0.159

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български