Примери за използване на Zamanda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Uyandığında uydu bağlantısının ne kadar zamanda onarılacağını öğrenmek istiyorum.
Victoria Chase bu zor ve kalp kırıcı zamanda herhangi bir açıklama yapmayacaktır.
Bayan Sadowski sadece asistan değildi gerçi. Aynı zamanda metresiydi.
O zamanda ise Çin Mao tarafından yönetilmektedir.
Bana ne kadar zamanda hapishane elbisesi ayarlayabilirsiniz?
Bu kadar zeki birini ne kadar zamanda bir dinleyebiliyorsun?
Hiç. Ama sen ve çikolata renkli eşin yanlış zamanda yanlış yere taşındınız.
Yüzmeyi Ne Kadar Zamanda Öğrenirim?
Bir de şunu deneyin. Zamanda geriye gidin ve Phoebeyi dinleyin.
Bunun Dedektif Thoması öldüren silah olup olmadığını ne kadar zamanda belirleyebilirsin?
Hiçbir zaman aynı şeyi aynı zamanda istemiyoruz.
Biliyorum, ama bunu ne kadar zamanda bir yapıyoruz ki?
Ama, ben uygun gördüğümde tekrar görüşeceğiz. Benim seçtiğim yerde ve zamanda.
Ne kadar zamanda?
Bazı kitapların hayatıma tam da doğru zamanda girdiğini düşünürüm.
Kendi yatağında ne kadar zamanda bir uyuyorsun?
Kıyametin k optuğu zamanda.
Bu adamlar kadını en kalabalık yerde en kalabalık zamanda kaçırmışlar.
Bu yıllık komitesi ne kadar zamanda bir toplanıyor?
Öğrenme, öğrencilerimiz için en uygun zamanda ve yerde yapılır.