Примери за използване на Zorundayım на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sana korkunç bir şey söylemek zorundayım.
İşe gitmek için evden 10:09da çıkmak zorundayım.
Ben de sana sahip olmak zorundayım canım.
Bu sebeple, sınırlandırılmış bilgilerle ilgili tüm sorguları Kaptana bildirmek zorundayım.
Sizi korumak zorundayım.
Senden hoşlandım ama seni yenmek zorundayım.
Hayır. Sana bir şey söylemek zorundayım.
Длъжна съм да ти кажа нещо.Bunu giydiğimde, benim gerzek annem görmesin diye saklamak zorundayım.
Когато се облякох, трябваше да крия това така че моята тъпа майка да не види това.Biraz tuhaf olur ama denemek zorundayım, tamam mı?
Въздишки Ще бъде малко странною, но би трябвало да пробвам, нали?Silahını ve teçhizatını almak zorundayım.
Baban olarak bunun tehlikeli olduğunu sana söylemek zorundayım.
Като твой баща съм длъжен да те уведомя, че това е опасно.Ne için? Arabayı almak zorundayım.
Налага се да взема колата.Sanırım 300 doları ödemek zorundayım.
Явно ще се наложи да платя 300.Ancak insan ırkını korumak zorundayım.
Бях длъжна да предпазя човечеството.Ben Nina… güvenlik ve diğer şeyleri takip etmek zorundayım.
Това е Нина… Аз трябваше да да го следя за безопасността и работата.Aslında, zorundayım.
Всъщност, налага се.Sizi uyarmak zorundayım.
Длъжен съм да Ви предупредя.Silahın var mı diye seni aramak zorundayım.
Ще се наложи да те претърся за оръжия.Size sormak zorundayım.
Длъжна съм да ви попитам.Bu gece bir cevap beklemiyordum ama soruyu sormak zorundayım.
Добре, добре, не очаквам да получа отговор тази вечер, но трябваше да задам въпроса.
