BANGE - Turkce'ya çeviri

• merak etme
• endişelenme
• korkma
• endişeli
• korku
• merak etmeyin
• endişelenmeyin

Bange Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Bild(Entlegener Garten im Anwesen der Larins): Bange wartet Tatjana auf Onegin.
Sahne: Uzaktaki bir bahçede Larina Tatyana korkarak Onegini beklemektedir.

Keine Angst! Keine Bange!
Hiç korkusu yok hiç korkmuyor!

Elterncouch: Warum ich um die Zukunft meiner Kinder bange.
Fatma Akmandor: Çocuklarımın geleceği için endişeliyim.

Keine Bange, ich sage nichts.
Merak etme, bir şey demem.

Charlie, keine Bange.
Charlie, kaygılanma, bir anlamı yok.

Keine Bange, Schwester.
Hiç endişe etme kardeşim.

Bange, dass Annes Glaube stärker ist als der von Anders.
Annein inancının Andersdan daha güçlü olmasından korkuyor.

Der bange Blick nach Washington.
Washingtona ürkek bakış.

Es beginnen bange Minuten.
Ürkütücü dakikalar başlar.

Mir ist um die Zukunft unserer Branche nicht bange.
Sektörümüzün geleceği konusunda benim bir endişem yok.

Dann allerdings wird mir echt bange um dieses Land.
Bu ülke için gerçekten çok korkuyorum.

Da sahen sich die Jünger untereinander an, und ward ihnen bange, von welchem er redete.
Öğrenciler, kimden söz ettiğini merak ederek birbirlerine baktılar.

Denn nichts macht mich so bange wie dies.
Hiçbir şey beni senin kadar korkutmuyor….

Also im Prinzip nichts, was mit Fußball zu tun hat. Keine Bange. Montagabends ist Football… American Football!
Merak etme. Bu, Pazartesi Gecesi Futbolu… yani Amerikan futbolu… aslında futbol da değil yani!

Mose ward auch bange.
RAB buna çok öfkelendi. Musa da üzüldü.

Ich bin Richard Banger.- Jack Fuller.
Richard Banger. Jack Fuller.

Banger will, dass wir sofort hochgehen.
Banger bizi görmek istiyor.

Hey, McNally.- Mr. Banger.
Bay Banger.- Hey, McNally.

Banges Warten auf Nachricht von Sanze.
Bursaspor, Sagnadan haber bekliyor.

Mein Leben mit den Banger Sisters.
Hayatım Banger kardeşlerle geçiyor.