BAT - Turkce'ya çeviri

• istedi
• bat
• yalvardı
• rica etti
• çağırdı
• talep
• lütfen
• istedim
• istemişti
• istediğinde
• yalvardım
• çağırdım
• rica ettim
• yalvarmış

Bat Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Deine Mutter bat mich, herunterzukommen und kurz mit dir zu reden.
Annen gelip seninle biraz konusmami rica etti.

Dr. Chang bat uns um Hilfe.
Dr. Chang yardım etmemizi istedi.

Aber nach ein paar Jahren bat Cissy mich, auch das zu lassen.
Ama birkaç yıl sonra Sissy, ondan da emekli olmam için yalvardı.

Der Direktor bat mich in aller Stille in sein Büro und bat mich, zu unterschreiben.
Ve onlarla anlaşmamı istedi. Başkan beni sessizce ofisine çağırdı.

Bei der Positionierung der, der Regionaldirektor Stelios Bringos, Er bat und wurde vom Regionalrat gewährt.
Konumlandırma, Bölge Direktörü Stelios Bringos, O talep ve Bölgesel Konseyi tarafından verildi.

Ich bat ihn.
Beni vurmasını kendim istedim.

Hotels in der Nähe von Matlacha Bat House Park.
Matlacha Bat House Park yakınındaki oteller.

Die Dame bat dich zu gehen.- Hank.
Hank, sanırım hanımefendi senden gitmeni rica etti.

Sean bat mich, ihn Ihnen zu bringen.
Sean onu size götürmemi istedi.

Wieso. Wieso bat sie ihn um Hilfe?
Neden? Neden onu yardıma çağırdı?

Sadie bat Nina, ihr ein Glas mit Ihrer DNA zu bringen.
Almak içn boş bardağını istemiş. Görünüşe göre Sadie, Ninadan senin DNAı- Lütfen.

Er rief die Fee an und bat ihn, das schreckliche Geschenk wegzunehmen.
Periyi çağırdı ve kendisine korkunç bir hediye almaması için yalvardı.

Ich bat nicht um Schutz.
Koruma talep etmiyorum.

Seine Frau bat mich, die Grabrede zu halten.
Karısı benden cenaze töreninde konuşma yapmamı istemişti.

Dann bat ich ihn, es mir zu zeigen.
Sonra ondan nasıl olduğunu göstermesini istedim.

Bewertung zu University of Florida Bat House.
University of Florida Bat House ile İlgili Yorumları Oku.

Henry Kissinger rief an und bat ihn, für die Ehre seines Landes hinzugehen.
Henry Kissinger onu aradı ve ülkesinin onuru için gitmesini rica etti.

Claire bat mich, Sie anzurufen.
Claire sizi aramamı istedi.

Dr. Murphy bat mich wegen einer Zweitmeinung her.
Doktor Murphy ikinci bir görüş için beni çağırdı.

Ok, Sie baten mich… Howell, ich weiß, worum ich Sie bat.
Pekâlâ, benden bakmamı istediğin… Howell, ne istediğimi biliyorum, lütfen söyler misin?