BEFALLEN - Turkce'ya çeviri

etkiler
auswirkung
effekt
einfluss
beeinflussen
wirken
impact
domain
domäne
eindruck
saldıran
freilassen
freisetzen
bulaşmış
da
reingezogen werden
verwickeln
enfekte
infizieren
anstecken
infektion
entzündet
befallen
der infizierten
angesteckten
von infizierten
etkileyen
beeinflussen
betrifft
auswirken
beeindruckt
befällt

Befallen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sie sagen, dass wir diesen Planeten befallen.
Bu gezegeni istila ettiğimizi söylüyorlar.
Hör mir zu. Das Stockwerk ist befallen, also komm nicht zu mir.
Dinle… burası istila edilmiş, beni aramaya gelme.
Sie kann alles befallen.
Bu hastalık her organı tutabilir.
Warum Bettwanzen befallen- Versionen,
Neden bedbugs infest- sürümleri,
Befallen werden auch Pferde, die durchaus.
Sakatlanan atları da vururlar çünkü.
Wird es von einem Insekt oder Pilz befallen, nimmt seine Eigenschaft allmählich ab.
Bir böcek veya mantar tarafından saldırıya uğrarsa, özelliği yavaş yavaş azalır.
Das Leben von Dracaena kann lang sein, sofern nicht mit Krankheiten konfrontiert werden, die diese Bäume befallen kann.
Dracaena hayatı Şu ağaçları sarsan hastalıklarla karşı karşıya kalmayacağını sağlanan uzun olabilir.
Etliche Vertreter sind von wirtschaftlicher Bedeutung, da sie Nutzpflanzen befallen.
Bazı üyeleri, bitki zararlısı olmaları nedeniyle, ekonomik açıdan önem taşırlar.
MS kann jeden Teil des Nervensystems befallen, dementsprechend vielgestaltig ist die Krankheit.”.
MS, sinir sisteminin her bölümünü etkileyebilir, bu yüzden hastalık çok çeşitlidir.”.
Befallen zu sein.
Sahip olmak.
Er kann alle magischen Wesen befallen.
Tüm büyülü yaratıkları etkileyebilir.
Hat meine Lungen, die Knochen befallen, bevor ich wusste, dass ich ihn habe.
Kanser olduğumu öğrenene dek ciğerlerime ve kemiklerime yayılmıştı.
Während der Schlacht wurde unser Schiff von dieser Technologie befallen.
Savaş sırasında, bu gemi düşman teknolojisi tarafından istila edildi.
Sarkoidose kann Milz und Leber befallen.
Sarkoidoz dalağa ve karaciğere saldırdı.
Plötzlich von einer Geistesstörung befallen.
Aniden psikiyatrik bir hastalık baş gösterdi.
Der Ernte mit Raupen befallen. Gemäß meiner Erhebungen ist bereits über die Hälfte.
İlk incelemelerime göre, ekinlerimizin yarısı… tırtıl istilasına uğramış.
Denn wenn du stirbst, wird auch dein Kamerad vom Fluch befallen.- Mitty!
Eğer bu esnada ölürsen, lanet ortağına etki edecek. Mitty!
Aber… Wenn die Sünden des Vaters den Sohn befallen.
Bu… Bu… Ama… bir babanın günahları çocuklarına geçtiğinde.
Amyloidose kann bei verschiedenen Menschen unterschiedliche Organe befallen und es gibt verschiedene Arten von Amyloidose.
Amiloidoz, farklı insanlardaki farklı organları etkileyebilir ve farklı amiloid türleri vardır.
andere Computer befallen.
diğer bilgisayarlara bulaşabilir.
Sonuçlar: 78, Zaman: 0.141

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce