BLAUE - Turkce'ya çeviri

mavi
blau
blue
die blaue
blue
blau
masmavi
blauen
azurblauem
tiefblaue
maviyi
blau
blue
die blaue
maviye
blau
blue
die blaue
maviydi
blau
blue
die blaue

Blaue Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Siehst du, wo du das blaue raus hast?
Maviyi çıkardığın yeri görüyor musun?
Ich blaue auch manchmal!
Ben de maviye çalıyorum bazen!
Zwei braune und drei blaue.
İkisi kahverengi ve diğer üçü de maviydi.
Geben Sie mir die blaue, die passt zu meinem Mantel.
Mavi olanını ver de ceketime uysun.
Unberührte Natur und klare, blaue Seen: Norwegen und Finnland.
El değmemiş doğa ve masmavi, berrak denizler: Norveç ve Finlandiya.
Blaue Wollmütze 51 Min.
Blue Velvet kayıp 51 dakika.
Nein, steck das blaue nicht zurück.
Hayır, maviyi geri sokma.
Jetzt gibt es allerdings eine neue Augenlaser-Methode, die braune Augen im Nu in blaue umfärben kann.
Ama bugün, kahverengi gözlerinizi maviye çeviren tıbbi bir uygulama artık mümkün.
Ich hatte schon immer blaue Augen!
Gözleri mavi. Benim gözlerim hep maviydi.
Hast du das blaue Sternentattoo auf seiner Hand gesehen?
Elindeki mavi yıldız dövmesini gördün mü?
Der kurze Frieden, den der blaue Planet genießen konnte, wird nun durch eine bevorstehende Katastrophe bedroht.
Blue Planet tarafından zevk kısa barış şimdi felaketin yaklaşmakta gölgesinde tehdit duruyor.
Wenn ich mich beruhigen muss, dann denke ich an das Meer, das blaue Wasser und das Rauschen der Wellen.
Sakinleşmem gerektiği zaman denizi, masmavi suyu ve dalgaların sesini düşünüyorum.
Steck das rote rein, wo das blaue war.
Maviyi çıkardığın yere kırmızıyı sok.
Vielleicht weißer Lieferwagen, blaue Lackierung.
Belki de beyaz minibüs, maviye boyanmıştır.
Das Mädel hat blaue Haare.
Kızın saçı maviydi.
Willst du eine pinke oder blaue Federboa?
Mavi fular mı, pembe mi?
Wenn Sie sich das Diagramm ansehen, können Sie das in das blaue Spektrum der V4 ist stärker als die Sonne.
Eğer grafiğe bakarsanız Blue spectrumda V4un güneşten daha güçlü olduğunu görebilirsiniz.
die Sonne, der ewig blaue Himmel.
gökyüzü her zaman masmavi.
Und steck das blaue rein, wo das rote war.
Maviyi de kırmızının eski yerine sok.
Ich hatte in der Achten blaue Haare.
Sekizinci sınıfta saçımı maviye boyamıştım.
Sonuçlar: 4394, Zaman: 0.1103

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce