DIE PROGRAMMIERER - Turkce'ya çeviri

• programcılar
• programcıların
• programcıları
• programcı

Die programmierer Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Halt die Programmierer fern und gib mir die chinesische Sprachdatei.
Şu programları sistemden çıkar ve senden istediğim… Çin dili dosyasını getir.

Unterschätz die Programmierer nicht.
Bizi programcılara sevketmeyin.

Vor ein paar Monaten habe ich die Programmierer Ewoks genannt.
Birkaç ay önce programcılara birkaç Ewok dedim.

Früher hatten es die Programmierer nicht leicht.
Eskiden böyle programlar yapmak zordu.

Wo mögen ihn die Programmierer wohl versteckt haben?
Program sunucuların nereleri terlemedi ki acaba?

Die Programmierer von morgen, sind die Zauberer der Zukunft.
Yarının programcılığı, geleceğin sihirbazları olacak.

Darum machen die Programmierer die Hausaufgaben der Alpha-Männchen.
İşte bu yüzden yazılımcılar alfa erkeklerinin ev ödevlerini yaparlar.

Seit der ersten Beta, die im Juni 2008 erschienen ist, haben die Programmierer vor allem viele Bugs ausgebessert.
Haziranda çıkmış olan ilk betadan bu yana programcılar öncelikle birçok hatayı giderdi.

Und so viele Leute schauten es sich an und fanden es nützlich, dass die Programmierer von Ushahidi sich dazu entschlossen, daraus Open Source und eine Plattform zu machen.
Ve yeterince insan bunu kullanıp değerli görünce, programcıları Ushahidiyi herkese açık kaynaklı bir platforma dönüştürmeye karar verdiler.

Wenn die Programmierer nicht wissen, was sie meinen, hätten Sie genauso gut gar nichts sagen können.
Eğer programcı ne demek istediğinizi anlayamıyorsa bu hiç bir şey dememenizle aynı anlama gelir.

Der Programmierer kann sich somit auf seine Hauptaufgabe konzentrieren:
Programcılar böylece kendi ana görevlerine konsantre olabilirler:

Der Tag des Programmierers ist der 256te Tag des Jahres.
Programcılar Günü her yılın 256. gününde kutlanıyor.

September: Tag des Programmierers.
Eylül: Dünya Programcılar Günü.

September- Welttag der Programmierers.
Eylül: Dünya Programcılar Günü.

Er sagt, dass der Programmierer den Glauben an dieses Land nur eher verloren hat als wir.
Söylediğine göre, programın yaratıcısı, ülkeye olan umudunu bizden önce kaybetmiş.

Wenn Fayed den Programmierer findet, sind es mehr.
Fayed bir mühendis bulursa sayı çok daha artacak.

Der Programmierer ist klüger als ich. Kannst du was machen?
Aşabilir misin? Bunu yapan kişi benden biraz zekiymiş?

Nur möchte ich nicht der Programmierer sein.
Ama programlamacı olmak istemediğimi de biliyordum.

Ist das der Programmierer?
Mühendis bu mu?

Den Programmierer noch genug zu tun.
Programcıya çok iş kalmamıştır.