EINFACHE AUFGABE - Turkce'ya çeviri

• kolay bir iş
• basit bir görev
• basit bir iş
• kolay bir görev
• basit bir görevi
• basit bir iştir
• kolay bir iştir

Einfache aufgabe Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Gute Inhalte zu erstellen ist aber keine einfache Aufgabe und bezieht mehrere Faktoren mit ein.
İyi içerik oluşturmak basit bir iş değildir ve birçok farklı faktörü içerir.

Eine einfache Aufgabe.
Bu kolay bir iş.

Willst du mir mitteilen wie du nicht eine einfache Aufgabe ausführen konntest?
Basit bir görevi nasıl yerine getiremediğini benimle paylaşmak ister misin?

Building a non tragende Wand ist eigentlich eine einfache Aufgabe.
Olmayan bir taşıyıcı duvar Bina aslında basit bir iştir.

Es ist eine einfache Aufgabe, Video zu personalisieren und besonders und anders zu machen!
Videoları kişiselleştirmek ve onları özel ve farklı kılmak çok kolay bir iştir!

Eine Mutter zu sein ist keine einfache Aufgabe.
Bir anne olmak basit bir görev değildir.

Einen Hund zu sozialisieren, ist keine einfache Aufgabe.
Köpeğinizi sosyalleştirmek kolay bir görev değildir.

Alle zufriedenzustellen ist keine einfache Aufgabe.
Herkesi memnun etmek kolay bir iş değil.

Wie Hannahs Bänder zeigen, ist das aber keine einfache Aufgabe.
Ancak, Hannahnın bantlarının gösterdiği gibi, bu basit bir iş değildir.

ist die Verbesserung der Download-Funktionen eine einfache Aufgabe.
indirme yeteneklerini geliştirmek kolay bir iştir.

Ein Messer mit eigenen Händen zu schmieden, scheint nur eine einfache Aufgabe zu sein.
Bıçağı kendi ellerinizle dövmek basit bir görev gibi görünüyor.

Das ist keine einfache Aufgabe.
Bu kolay bir iş değil.

Auswahl das richtige Bodybuilding-Produkt für Ihren Körper nicht sehr einfache Aufgabe ist.
Vücudunuz için doğru kas Bina ürünü seçme çok basit bir iş değildir.

Das Ausführen eines Drilldowns zu unterschiedlichen Detailebenen in einer komplexen Datenmenge ist keine einfache Aufgabe.
Karmaşık bir veri kümesindeki farklı ayrıntı düzeylerinde ayrıntıya gitmek kolay bir görev değildir.

Dass es auf den ersten Blick eine einfache Aufgabe, um Geld von einem Ort zum anderen übertragen.
Başka bir yerden para aktarmak için basit bir görev, ilk bakışta olduğunu.

Das Überbringen solcher Briefe… ist keine einfache Aufgabe.
Bu mektupları size ulaştırmak… hiç de öyle kolay bir iş değil.

Aus Pflanzen einen Burger zu bauen, der einem Fleischesser zusagt, ist keine einfache Aufgabe.
Et yiyenlere hitap edecek olan bitkilerden bir burger yapmak basit bir iş değildir.

Jahren, Werbe-tool deinstallieren war eine einfache Aufgabe, dass jeder Neuling könnte bewältigen.
Yıl önce, reklam aracı kaldırma herhangi bir yeni baş edebilecek kolay bir görev oldu.

Eine einfache Aufgabe erledigt den Trick.
Basit bir görev hile yapacak.

Eines Schauspielers ist keine einfache Aufgabe.
Bir aktörün egosunu bastırmak kolay bir iş değildir.