ICH SAGE NICHT - Turkce'ya çeviri

• söylemiyorum
• demiyorum
• söyleyemem
• söylemeyeceğim
• söylemem
• demedim
• söylemedim
• demeyeceğim
• diyemem

Ich sage nicht Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Ich sage nicht, dass es leicht wird,- aber der Kodex verlangt es so.
Bunun kolay olacağını söylemedim ama yasa bunu gerektiriyor.

Ich sage nicht, melde ihn. Aber irgendwie musst du das regeln.
Sana bu işi boş vermeni… söylemeyeceğim ama bir şekilde bununla ilgilenmelisin.

Was? Ich sage nicht, dass ich diese elitären Mistkerle respektiere oder mag.
Ne? şerefsizlere saygı duyuyorum veya seviyorum demedim. Yönetici elit.

Ich sage nicht mal hallo.
Merhaba bile demeyeceğim.

Ich sage nicht, dass es einfach ist.
Bu kolay olacak demiyorum.

Ich sage nicht, ich brauche keine Therapie mehr.
Bir daha terapiye ihtiyacım olmayacağını söylemiyorum.

Aber ihr sollt es auf den Knien essen. Ich sage nicht, welcher Teil, Welcher Teil?
Ama onu diz çökerken yemeniz gerekiyor.- Hangi kısım olduğunu söylemeyeceğim,?

Ich sage nicht, dass das eine Lifestyle-Entscheidung ist.- Nein, nein.
Hayır, yaşam tarzım olacak demedim. Sadece keyfini çıkarıyorum.

Ich sage nicht, dass ich Trump gewählt habe.
Öylece'' Trumpa oy verdim demeyeceğim.

Nein, ich sage nicht"von Mr. Stussy.
Hayır, doğrudan Bay Stussyden diyemem.

Ich sage nicht, es ist der Himmel.
Buranın cennet olduğunu söylemedim.

Ich sage nicht, es ist gut oder richtig.
İyi ya da doğru olduğunu söylemiyorum.

Und ich sage nicht, irgendeine sei falsch.
Ve hiçbiri hatalı demiyorum.

Dann sagte jemand da oben, ich sage nicht wer, dass Ihre Abteilung angab.
Evet ve onu dışarı çıkaracaklar… ta ki yukarıdan biri… kim olduğunu söylemeyeceğim.

Ich sage nicht, es sind die Patienten oder weil ich meinen Job liebe, obwohl ich ihn sehr wohl liebe.
Hastalarım için veya işimi seviyorum diye, ki seviyorum, kaldım de demeyeceğim.

ganz kurz und dann… Ich sage nicht Adieu, ich werde.
o zaman da hoşça kal diyemem, ben.

Ich sage nicht, ich sei ein amerikanischer Held oder so.
Amerikan kahramanı falan olduğumu söylemiyorum.

Ich sage nicht, dass alles einfach wird.
Yani her şey çok kolay olacak demiyorum.

Als sie ihn auf die Reise schickten. Ich sage nicht, dass er kränker war, als sie dachten.
John Pruitti yolculuğa uğurladıklarında sanılandan daha hasta olduğunu söylemeyeceğim.

Ich sage nicht, dass Sie gut sind.
Ama iyi olduğunu da söylemiyorum.