Man will Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Man will reden, aber man kann nicht.
Konuşmak da istersin, ama nafile.Was man will.
Ne istersen onu yapmak için.Her zaman her istediğinizi yapamazsınız.Es ist wahrscheinlich, dass man in die Notaufnahme kommt und man will, dass es gut abläuft.
Yüksek ihtimalle acil servise alınacaksınız ve bunun doğru yapılmasını istersiniz.İçine ne istersen koyabilirsin.Man will unbedingt ins Team und die Mutter zufrieden stellen.
Takıma girip anneni mutlu etmeyi çok istiyorsun.Das Gute am Homeshopping ist, dass man wohnen kann, wo man will.
Telemarketing işinin iyi tarafı her hangi bir yerde yaşayabilmendir.Hiçbir zaman istediğini alamıyorsun.macht den Rest des Tages, was man will.
günün geri kalanında istediğini yapabilirsin.Beim Konvent kann man ein paar Tage sein, wer man will.
Orada birkaç günlüğüne istediğiniz şey olabilirsiniz.Die Freiheit, zu tun, was man will.
Özgürlük, Es scheint, man will ein Exempel statuieren.
Öyle görünüyor ki herkes bir örnek yapılmasını istiyor.Auf einer Reise muss man wissen, wohin man will.
Bir yolculukta esas olan, nereye gidilmek istendiğini bilmektir.Neden mi? Alex hakkında isteğini söyle.İstediğin gibi ayarlayabiliyorsn da 3-5-15.Stufe 1: Wenn diese Beziehung rein ist, um das zu erhalten, was man will.
Seviye 1: Bu ilişki tamamen birisinin istediğini elde etmek olduğunda.Leider kann man bei der ketogenen Ernährung nicht essen, was man will.
Ne yazık ki, ketojenik diyette ne istersen yiyemezsin.Was man will.
Sonra ne istersen alırsın.Okuyorum…'' Barbara Hanson hakkında istediğinizi söyleyin ama o Meksika halkından gerçekten nefret ederdi.Denn wenn du weißt, wer du bist… ist es einfach zu wissen was man will… und ganz bestimmt… was du wirklich brauchst.
Çünkü kim olduğunuzu bildiğiniz zaman ne istediğinizi ve sonuç olarak neye ihtiyaç duyduğunuzu bilmek daha kolaydır.
