Nichts tun Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Russ? Wie ich schon sagte, wir können nichts tun.
Ich weiß, dass du Josh nichts tun willst.
Wir können nichts tun, das ist ein rechtsgültiger Beschluss vom UDI.
Göçmen bürosunun vermiş olduğu karara bir şey yapma yetkimiz yok.Nichts tun führt oft zum allerbesten Irgendwas.
Hiçbir şey yapmamak çoğu kez en iyi sonuca ulaştırır.Nichts tun. Ruhig bleiben.
Hiçbir şey yapma. Sakin ol.Sie können am Strand liegen, und sie müssen nichts tun.
Sahilde yatıyorlar ve hiçbir şey yapmak zorunda değiller.Ich will dir nichts tun, Kyle.
Ich wollte nicht herumstehen und nichts tun.
Öylece durup hiçbir şey yapmadan durmak istemedim.Wir versprechen, dass wir dir nichts tun.
Sana zarar vermeyeceğimize söz veriyoruz.Er ist tot, wir können nichts tun.
Yapacak bir şey yok. Ölmüş.Asıl hiçbir şey yapmamak aptalca.Er wollte dem kleinen Jungen nichts tun.
O küçük çocuğa hiçbir şey yapmak istemedi.Nichts tun? Die CIA nach ihr suchen lassen?
Hiçbir şey yapma? CIA ilk onu bulalım?Joy. Ich will dir nichts tun.
Seni incitmek istemiyorum. Joy.Aber ich werde nicht rumsitzen und nichts tun.
Ama hiçbir şey yapmadan öylece oturmayacağım.Sie können uns nichts tun.
Bize zarar veremezsin.Wissen Sie diese auch nicht, können Sie leider nichts tun.
Eğer ki bilemezseniz maalesef yapacak bir şey yok.Nichts tun, hilft auch nicht, Mick.
Hiçbir şey yapmamak bir seçim değil Mick.Barry, du musst überhaupt nichts tun.
Barry, hiçbir şey yapmak zorunda değilsin.Ich sagte dir, dass du im Haus nichts tun sollst. Guten Morgen.
Sana evimde hiçbir şey yapma demiştim. Günaydın.
