SO LANGSAM - Turkce'ya çeviri

yavaş yavaş
langsam
allmählich
schrittweise
stufenweise
sachte
çok yavaş
sehr langsam
zu langsam
ist so langsam
sehr schleppend
ist viel zu langsam
ist extrem langsam
ganz leise

So langsam Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sie fahren so langsam.
Çok yavaş gidiyorsunuz.
So langsam wachen sie auf und merken das.
Yavaş yavaş uyanıyorum ve bunun farkına varıyorum.
Die Zeit vergeht so langsam, wenn ich auf Sie warte.
Seni beklerken benim için vakit çok yavaş geçiyor.
So langsam verliert die UNO ihre Glaubwürdigkeit.
Birleşmiş Milletler yavaş yavaş etkinliğini, güvenirliliğini kaybediyor.
Schade, dass die Tür so langsam zugeht.
Ne yazık ki kapı çok yavaş kapanıyor.
Elons Dekorateur ist brillant, aber so langsam.
Elonın dekoratörü harika ama çok yavaş.
Ich höre, Sie geben wieder Kurse?- So langsam.
Duyduğuma göre öğretmenliğe geri dönecekmişsin. Yavaş yavaş.
Aus dem Grund spricht mein Mann so langsam.
Sanırım bu yüzden kocam çok yavaş konuşuyor.
Ich verabschiede mich auch so langsam.
Sen de vedalaş yavaş yavaş.
Darum spricht mein Mann vermutlich so langsam.
Sanırım bu yüzden kocam çok yavaş konuşuyor.
Nein, nicht so langsam.
Hayır, çok yavaşsınız!
In der Realität sind die Ergebnisse in einigen Fällen so langsam, dass sie nicht erscheinen oder gar auftauchen.
Gerçekte bazı durumlarda sonuçlar çok yavaştır, görünmezler, hatta ortaya çıkmazlar.
Warum erreichen wir diese Fortschritte so langsam?
Peki neden bu ilerlemeleri kaydetmede çok yavaşız?
Und ich war immer so langsam.
Tenefüste asfaltta yarış yapardık… ama ben hep çok yavaştım.
Sei nicht so langsam Du musst jetzt aufstehen.
Kalkma zamanı Hadi, çok yavaşsın.
vielleicht stirbt es so langsam?
alet çalışmıyor, belki çok yavaşça ölüyor?
Okay, wir starten so langsam wir können, aber schnallt euch da drinnen trotzdem besser an.
Pekala, mümkün olduğunca yavaş gideceğiz ama orada kendinize kalkan bulsanız iyi edersiniz.
Warum bist du so langsam?
Niye bu kadar yavaşsın?
Kannst du heute mal nicht so langsam fahren?
Bugün yavaş kullanmasan olur mu?
Und es wird so langsam geschehen, dass du Zeit haben wirst, um zu merken, dass wir es waren, die es taten.
Bu öyle yavaş olacak ki bunu yaptıranın biz olduğunu anlayacak vaktin olacak.
Sonuçlar: 279, Zaman: 0.0507

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce