ABOARD - Turkce'ya çeviri

[ə'bɔːd]
[ə'bɔːd]
gemiye
ship
boat
vessel
ark
craft
cruise
aramıza
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way
tekneye
boat
vessel
ship
craft
sailboat
skiffs
geldiniz
to come
here
back
to arrive
coming
to visit
binsin
ride
get
board
take
go
ridin
bordaya
broadside
gemide
ship
boat
vessel
ark
craft
cruise
gemideki
ship
boat
vessel
ark
craft
cruise
gemisinde
ship
boat
vessel
ark
craft
cruise
geldin
to come
here
back
to arrive
coming
to visit
teknede
boat
vessel
ship
craft
sailboat
skiffs
araca
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way
teknenizde
boat
vessel
ship
craft
sailboat
skiffs
bindi
ride
get
board
take
go
ridin
aranızda
call
search
break
and
sometime
recess
dial
intermediate
way

Aboard Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Welcome aboard, and.
Aramıza hoş geldin ve.
Welcome aboard.
Gmeiye hoş geldiniz.
He needs to be brought aboard… for a full cognitive system replacement.
Tam bilinç sistemi değişimi için bordaya getirilmesi gerekiyor.
It would be illogical for him to live aboard a starship.
Bir yıldız gemisinde yaşamak ona mantıksız gelecektir.
Killed everyone aboard.
Gemideki herkesi öldürmüş.
Lily. Welcome aboard, Lily.
Lily.- Güverteye hoşgeldin, Lily.
All aboard! Horace.
Herkes binsin. Horace.
Hans… Take Herr Hauptmann aboard.
Yüzbaşıyı tekneye alın. Hans?
Perfect. Welcome aboard, Mr. Hyde.
Aramıza hoş geldiniz Bay Hyde. Mükemmel.
Welcome aboard.
Takıma hoş geldiniz.
We brought those creatures aboard. The fault lies with all of us.
Hata hepimizde. O yaratıkları bordaya biz getirdik.
He's not aboard.
Güvertede değil.
She wants something aboard it.
Gemideki şeyi istiyor.
It's almost like serving aboard a starship.
Nerdeyse bir Yıldız Gemisinde hizmet etmek gibidir.
A floating mountain. And we're going aboard.
Ve biz güverteye çıkıyoruz. Yüzen bir dağ.
All aboard. Okay.
Herkes binsin. Tamam.
Take Herr Hauptmann aboard. Hans?
Yüzbaşıyı tekneye alın. Hans?
Welcome aboard, Mr. Koenig.
Aramıza hoş geldin, Bay Koenig.
Welcome aboard.
Hepiniz hoş geldiniz.
The fault lies with all of us. We brought those creatures aboard.
Hata hepimizde. O yaratıkları bordaya biz getirdik.
Sonuçlar: 1641, Zaman: 0.1239

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce