EXAMPLE - Turkce'ya çeviri

• örnek
• örneğin
• example
• misal
• ibret
• mesela
• ibretlik
• örneği
• örneğini
• örnekte
• misali
• misalle

Example Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

So, in this example, we're the acrobat.
Yani bu örnekte biz akrobat oluyoruz.

We know that. But we had to make an example for the others.
Diğerlerine ibret olsun diye yapmak zorundaydık. Bunu biliyoruz.

And when the example of the son of Maryam is given, your people laugh at it!
Meryem oğlu misal verilince, senin milletin buna gülüp geçiverdi!

What an example!
Ne ibretlik.

In this example, we have set this value to 0.004" 0.1016mm.
Bu örnekte, biz bu değer 0,004'' için kurdum.

It's like love. For example.
Misal… bu, aşka benzer.

They say the King himself seeks to make an example of us.
Dediklerine göre Kral bizi ibretlik yapacakmış.

So the slope in this example is 1/3.
Yani bu örnekte eğim 1/ 3.

One example, the brassiere.
Misal; sütyen.

Enough, friend. What an example.
Yeter, dostum.- Ne ibretlik.

Okay, okay, in that example is Kandi the man or the fish?
Pekala, bu örnekte Kandi adam mı, balık mı?

For example, what would you be prepared to do for him?
Misal onun için, ne yapmaya razı olursun?

So Slavi made example of her.
Slavi de onu ibretlik yapmış.

The slow death of your son will be an example to all men.
Oğlunun yavaş yavaş ölümü diğer insanlara ibret olacak.

And make an example of you. Or I will come down there.
Orada dur… yoksa oraya gelir seni ibretlik hale getiririm.

I cannot be that example to others.
Diğerlerine böyle ibret olamam.

Or I will come down there and make an example of you.
Orada dur… yoksa oraya gelir seni ibretlik hale getiririm.

They're not gonna make an example of my little girl with some trumped-up charge.
Uydurulmuş bir suçlama ile, benim kızımı, ibret olsun diye cezalandıramayacaklar.

Someone made it example of our men.
Biri adamlarımızı ibretlik yapmış.

Learn from Sartorius' example.
Sartorius örneğinden öğren.