EXPLAINING TO DO - Turkce'ya çeviri

[ik'spleiniŋ tə dəʊ]
[ik'spleiniŋ tə dəʊ]
açıklamalar yapmak
explaining to do
to make a statement
explanations
declared
açıklama yapmak
explaining to do
to make a statement
explanations
declared
açıklama yapması
açıklayacak bir şeyleri olacaktır

Explaining to do Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ricky, you got some explaining to do.
Ricky, bi açıklama yapman gerek.
Goddamn. I'm gonna have an awful lot of explaining to do when I get home.
Kahretsin! Eve vardığımda, bir yığın açıklama yapmak zorunda kalacağım.
You have got some serious explaining to do to the council about John being not so dead.
Johnun ölü olmayışı konusunda Konseye iyi bir açıklama yapman gerekecek.
About last night, you have got some explaining to do, mate.
Dün geceyle ilgili bir açıklama yapman lazım dostum.
Just relax. Someone's got some serious explaining to do.
Sakin ol. Biri açıklama yapmak zorunda.
You have got some explaining to do, mate. Look, about last night.
Dün geceyle ilgili bir açıklama yapman lazım dostum.
You got some explaining to do. No, it doesn't.
Hayır, değil. Bir açıklama yapman gerekiyor.
You're welcome.-You got some explaining to do.
Rica ederim.- Biraz açıklama yapman gerekiyor.
You got some explaining to do. you're welcome.
Rica ederim.- Biraz açıklama yapman gerekiyor.
Hub, you have got some explaining to do.
Hub, Galiba bir açıklama yapman lazım.
Guess I have got some explaining to do, huh?
Sanırım size bazı açıklamalar yapmalıyım, değil mi?
Listen, I know I got some explaining to do.
Dinle, Biliyorum bir açıklama yapmam gerekiyor.
You have got some serious explaining to do.
Bana iyi bir açıklama yapmalısın.
You have got some pretty tall explaining to do.
Bana çok uzun bir açıklama… yapman gerekiyor.
we have got a lot of explaining to do.
ama bir sürü açıklama yapmalıyız.
I know I have got a lot of explaining to do, Sandy.
Biliyorum, bir sürü açıklama yapmam gerekiyor Sandy.
You have got some explaining to do.
Bana açıklama yapman lazım.
Won't you have some explaining to do?
Bunun için bir açıklama yapman gerekmeyecek mi?
The ranger is coming over, and he's got some explaining to do.
Bekçi geliyor ve bir açıklama yapması gerekiyor.
You got some explaining to do.
Bir açıklama yapman lazım.
Sonuçlar: 80, Zaman: 0.047

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce