I WANT TO LIVE - Turkce'ya çeviri

[ai wɒnt tə liv]
[ai wɒnt tə liv]
yaşamak isterim
wants to live
would wanna live in
would like to live
will want to experience
wishes to live
yasamak istiyorum
yaşamak ve seni sokaklarda bebeğini gezdirirken görmek istiyorum
isterim ben kongun aksine yeryüzünde yaşayıp
yaşamak istediğimi
yaşamak isterdim
wants to live
would wanna live in
would like to live
will want to experience
wishes to live

I want to live Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I have gotten used to being apart, but that's not how I want to live.
Ayrı kalmaya alışmıştım ama bu şekilde yaşamak istemiyorum.
Long time. I want to live long.
Mutluyuz. Uzun süre yaşamak isterim.
How obstinate. Can't you see I want to live?
Vay dik kafalı… yaşamak istediğimi görmüyor musun?
I want to live here.
We're happy. I want to live a long time.
Mutluyuz. Uzun süre yaşamak isterim.
You think I want to live?
Yaşamak istediğimi mi sanıyorsun?
I want to live where it doesn't rain.
Yağmursuz bir yerde yaşamak isterdim.
I want to live a long time. We're happy.
Mutluyuz. Uzun süre yaşamak isterim.
Who told you I want to live in the U?
Amerikada yaşamak istediğimi kim söyledi?
And words I want to live.
Ve yaşamak istediğim sözler Söyleyemediğim sözcükler.
Even if it's a dream, I want to live for love alone.
Rüya olsaydı bile… sadece aşk için yaşamak isterdim.
Yes. I want to live my next life in another world.
Evet. Sonraki hayatımda başka bir gezegende yaşamak isterim.
Maybe I draw the worlds I want to live in.
Yaşamak istediğim dünyaları çiziyorum belki de.
Don't think I want to live on a world without a sunrise.
Güneş ışığı olmayan bir dünyada yaşamak istediğimi sanmıyorum.
I think I want to live in the country one day… and keep chickens.
Sanırım ben de bir gün taşrada yaşamak isterdim… ve tavuk yetiştirmek.
Well, of course I want to live in the past.
Tabiki de geçmişte yaşamak isterim.
I told her I love her and I want to live with her.
Ona, onu sevdiğimi ve onunla birlikte yaşamak istediğimi söyledim.
Working.-… and how I want to live my life.
Çalışıyor.-… ve hayatımı nasıl yaşamak istediğim.
Of course I want to live in the past.
Tabii ki geçmişte yaşamak isterim.
I told him this was my forest and I want to live here with you.
Bu ormanın benim olduğunu ve burada seninle yaşamak istediğimi söyledim.
Sonuçlar: 638, Zaman: 0.0504

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce