I WANT TO SHOW - Turkce'ya çeviri

• göstermek istiyorum
• göstermek isterim
• kanıtlamak istiyorum
• göstermek istediğim
• göstermek istedim
• göstermek istemiyorum
• gostermek istedigim
• gezdirmek istiyorum

I want to show Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I want to show you something.
O konuya? Sana birşey göstermek istiyorum.

And it's this contact I want to show.
Göstermek istediğim bağlantı işte bu.

What I want to show is the incredible life.
Benim göstermek istediğim buradaki muhteşem hayat.

I have some photos I want to show you.
Sana göstermek istediğim bazı resimler var.

And there's also something that I want to show you.
Size göstermek istediğim başka birşey daha var.

Zaddik, there's something I want to show you.
Zaddik, sana göstermek istediğim bir şey var.

That's what I want to show you now.
Size göstermek istediğim bu.

I want to show you a few things.
Sana göstermek istediğim bir kaç şey var.

I want to show you something. Please come.
Size bir sey gostermek istiyorum. Lutfen gelin.

Honey, there's something I want to show you.
Tatlım, sana göstermek istediğim birşey var.

I think you will find what I want to show you in ballistics very interesting.
Sana balistikte göstereceğim şeyi çok ilginç bulacaksın sanırım.

Come on, I want to show you something.
Gel, sana göstermek istediğim bir şey var.

I want to show your design to the gang back at J.P. L.
Bunu J.P. Ldeki diğer arkadaşlara göstermek istiyorum.

There is something very important I want to show you.
Size göstermek istediğim çok önemli bir şey var.

What I want to show is the incredible life and energy.
Benim göstermek istediğim buradaki muhteşem hayat.

There's something very special I want to show you.
Size göstermek istediğim çok özel birşey var.

And now-- last thing I want to show you-- have a look at this.
Şimdi, sana göstermek istediğim son şey… Şuraya bir bak.

I want to show him a few tricks I know.
Ona göstermek istediğim birkaç numara var.

But actually before you go, I want to show you something.
Sana bir şey göstermek istiyorum, gel. Ama gitmeden önce.

I have a lot of things I want to show you.
Sana göstermek istediğim çok şey var.