Göstermek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Ingilizce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bu kadar gerçekçi göstermek zorundalar mı?
Aday mı göstermek istiyorsunuz?
Gücünüzü mü göstermek istiyorsunuz?
Bana göstermek zorundasın, Fi.
Ve masraf göstermek için faturanızın kopyasını istemiştiniz.
Burada göstermek istediğim şey değişkenlerin işlemde bir şeyi değiştirmediği.
Eşitliğin varlığını göstermek için burdayız.
Ben göstermek sevgi mi, size, ama.
Yenilmiş düşmanın cesedini göstermek; barbarlık bu.
Bir kasaba göstermek daha iyi.
Radyasyon hastalığı belirtileri göstermek ne kadar sürer sence?
İyi niyetimi göstermek adına tabii ki.
İncinmeden yüzünü göstermek nasıl bir şey?
Size göstermek istediğim birşey var.
İyi göstermek zorunda mıydın? -Eh, hem de seni sinir etmek zorundaydım.
Onlara göstermek zorunda değilim.
Merhamet göstermek yok.
O ders sırasında akıllılığını göstermek istedi ama o başarısız oldu.
Senin göstermek istediğini değil, kendi görmek istediğimi görmek için.
Bir şey göstermek gerekirse sadece bu şekilde dokunmam yeterli.