I WANT TO PROVE - Turkce'ya çeviri

• kanıtlamak istiyorum
• ispatlamak istiyorum
• göstermek istiyorum

I want to prove Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Because I want to prove my power.
Çünkü gücümü kanıtlamak istiyordum.

I want to prove what a low-down scum you are.
Ben kanıtlamak istiyorum senin ne kadar aşağılık bir ayaktakımı olduğunu.

I want to prove that I am honest in the worst way.
Dürüst biri olduğumu size kanıtlamayı çok istiyorum.

I want to prove, that we are as patriotic as the others.
Bizimde digerleri gibi vatansever oldugumuzu kanitlamak istiyorum.

I want to prove to you that I am honest in the worst way.
Dürüst biri olduğumu size kanıtlamayı çok istiyorum.

And I want to prove to him that I can be a real artist.
Ve ona gerçek bir sanatçı olmak istediğimi kanıtlamak istiyorum.

I want to prove that I can be a great president, if I'm dealing with a pregnancy,
İyi bir başkan olacağımı kanıtlamak istiyorum, ama eğer hamilelikle

Say I want to prove that these two triangles are the same size and shape. In other words, they are congruent.
Diyelim şu iki üçgenin aynı biçim ve büyüklükte olduğunu kanıtlamak istiyorum; yani benzer üçgen olduklarını.

Dad, I want to prove that he can do normal stuff like a normal kid and have a normal life.
Baba onun normal bir çocuk gibi hareket edip normal bir yaşamı olabileceğini ispatlamak istiyorum.

I want to prove to you that I am your friend and I am not as proud as you think.
Senin dostum olduğumu… ve sandığın kadar kibirli biri olmadığımı ispatlamak istiyorum sana.

And will fulfill my mission at all costs. I want to prove that I didn't give up, that I am capable!
Pes etmediğimi, yetenekli olduğumu ve ne olursa olsun görevimi yapacağımı kanıtlamak istiyorum!

I'm going into banking because I want to prove that Koreans can be successful in finance and that we are not just laborers.
Ben banka sektörüne gireceğim çünkü Korelilerin finansta başarılı olabileceğini ve sadece işçi olmadığımızı kanıtlamak istiyorum.

Yeah, and if I want to prove that the document's been forged, the answer is not in the ink, it's in the paper.
Evet, ve belgenin sahte olduğunu kanıtlamak istersem,… cevap mürekkepte değil, kağıtta.

I wanted to prove myself!
Çünkü kendimi kanıtlamak istiyorum!

I wanted to prove my father that I can have all the women he never had.
Sahip olunamayacak bütün kadınlara, sahip olunabileceğini babama kanıtlamak istiyordum.

I wanted to prove I could be a field officer.
Saha ajanı olabileceğimi kanıtlamak istiyorum.

I wanted to prove how completely… she was a woman.
Nasıl tamamen bir kadın olduğunu kanıtlamak istiyordum.

I wanted to prove I was one of the guys.
Onlardan biri olduğumu kanıtlamak istiyordum.

I wanted to prove my dad wasn't wrong.
Babamın hata yapmadığını kanıtlamak istiyordum.

I wanted to prove them wrong.
Onlara yanıldıklarını ispatlamak istedim.