TO UNDERSTAND HOW - Turkce'ya çeviri

[tə ˌʌndə'stænd haʊ]
[tə ˌʌndə'stænd haʊ]
nasıl olduğunu anlamama
anlamaya çalıştım her şey nasıl
anlamama yardım et her şeyden sonra nasıl
ne kadar iğrenç olduğunu anlamak için
nasıl hissettiğini anlamaya

To understand how Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
How what? If I knew the circumstances, I could try to understand how something?
Koşulları bilseydim, böyle bir şeyi daha iyi anlayabilirdim… Nasıl bir şeyi?
When it's built, you will finally be able to understand how a computer works,
Yapıldığı zaman, bu bilgisayarın çalışma şeklini anlamak mümkün olacak,
Fourth-graders understand it-- nine years old-- and they handle that and use that to understand how to, not follow-- at first they do-- the paths to power and destruction,
Sınıflar bunu anlayabiliyorlar-- 9 yaşında olmalarına rağmen-- Bunu ele alıyorlar, ve kullanıyorlar ama Nasıl olduğunu anlamak için, izlemek için değil-- yaptıkları ilk şey-- güce ve yıkıma giden yollar,
I imagine the emissaries from Earth… citizens of many nations… wandering down an ancient river valley on Mars… trying to understand how a quite Earth-like world… was converted into a permanent ice age… and looking for signs of ancient life along the river banks.
Dünyalı elçilerin… birçok ulustan insanların… eski nehir yataklarında gezdiklerini… Dünya benzeri bir gezegenin nasıl olup da… kalıcı buz çağına girdiğini anlamaya çalıştıklarını… ve nehir kıyısında hayat kalıntılarına dair izler aradıklarını hayal ediyorum.
though I don't think they were this young they were actually trying to understand how to segment their market and what their specific performance needs for kite surfs were in each segment.
Müstakbel uçurtma sörfçüleri. O kadar genç… olmamalarına rağmen pazarı nasıl segmentlere ayıracaklarını ve her… segmentin performans ihtiyaçlarını anlamaya çalıştılar.
So I have been all zoomed in here on the alveolus and these capillaries, these pulmonary capillaries-- let's zoom out a little bit-- or zoom out a lot-- just to understand, how is the blood flowing?
Bu yüzden tüm alveol ve bu burada yakınlaştırılmış oldum kılcal damarlar, bu akciğer kılcal damarları dışarı izin zum biraz- veya- sadece bir sürü uzaklaştırmak nasıl anlamak için kan akıyor mu?
I fail to understand how.
Nasıl olduğunu anlamıyorum.
You need to understand how it works.
Nasıl çalıştığını anlaman lazım.
Try to understand how we elderly feel.
Biz yaşlıların nasıl hissettiğini anlamaya çalışın.
I want to understand how it happened.
Nasıl olduğunu anlamak istedim.
I need to understand how this happened.
Bunun nasıl olduğunu anlamam gerek.
I needed to understand how they work.
Nasıl organize olduklarını anlamam gerek.
You have to understand how this works.
Bu işlerin nasıl yürüdüğünüzü anlamalısınız.
Just to understand how these people think.
Bu insanların nasıl düşündüğünü anlayabilmek için.
I need to understand how these mirrors work.
Bu aynaların nasıl çalıştığını anlamam lazım.
Trying to understand how organisms evolve and change.
Organizmaların nasıl evrilip değiştiğini anlamaya çalışıyorum.
You truly have to understand how it works.
Gerçekten nasıl çalıştığını anlamanız gerekir.
You need to understand how time travel works.
Zaman yolculuğunun nasıl işlediğini anlaman gerek.
You have to understand how clever it is.
Bunun ne kadar akıllıca olduğunu anlamak zorundasın.
I can try to understand how you feel.
Nasıl hissettiğini anlamaya çalışabilirim.
Sonuçlar: 8630, Zaman: 0.0828

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce