WON'T BE HERE - Turkce'ya çeviri

[wəʊnt biː hiər]
[wəʊnt biː hiər]
burada olmayacağım
burada olmaz
burada olmayacağız
burada olmayacaksın
burada olmayacak tek şey şuradaki aptal koltuk olacak

Won't be here Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
As you wake up, I won't be here anymore.
Sen uyanırken artık burada olmayacağım.
And we won't be here.
Ve biz burada olmayacağız. Sonuçta Kattegata denizden saldıracak.
Mr. Danforth won't be here.
Bay Danforth burada olmayacak.
Mamie, you won't be here tonight when I come back to get my things.
Mamie, akşam eşyalarımı almaya geldiğimde sen burada olmayacaksın.
When you come back out at dusk, I won't be here.
Akşam üstü geri döndüğünüzde ben burada olmayacağım.
That we won't be here to see it.
Bunları görmek için biz burada olmayacağız.
Because grandma won't be here to cook.
Çünkü büyükannen yemek yapmak için burada olmayacak.
Because you won't be here anymore.
Çünkü sen artık burada olmayacaksın.
My baby. When you come back, I won't be here.
Sen geri geldiğinde ben burada olmayacağım. Bebeğim.
On the"glass half full" side, we won't be here.
Dolu tarafından bakarsak, biz burada olmayacağız.
Mr. Roy won't be here.
Bay Roy burada olmayacak.
sorry- you won't be here.
afedersin- maalesef sen burada olmayacaksın.
I won't be here when you decide to come back.
Geri gelmeye karar verdiğinde ben burada olmayacağım.
The relief column won't be here for at least ten days.
Kurtarma kıtası en az 10 günden önce burada olmayacak.
We won't be here. Well, on the glass half full side.
Dolu tarafından bakarsak, biz burada olmayacağız.
But you won't be here.
Ama sen burada olmayacaksın.
Father? I won't be here to protect you forever?
Seni sonsuza kadar korumak için burada olmayacağım. Baba?
Then I won't have to do it either because she won't be here.
O zaman bunu yapmam da gerekmeyecek çünkü o burada olmayacak.
We won't be here.
Biz, burada olmayacağız.
And you won't be here.
Sen de burada olmayacaksın.
Sonuçlar: 190, Zaman: 0.0435

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce