YOU NOT TO GO - Turkce'ya çeviri

• gitmemeni
• gitme
• gitmemenizi
• gitmemen

You not to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I told you not to go there.
Sana, oraya gitme.

I thought I told you not to go over there anymore.
Sana bir daha oraya gitmemeni söylemiştim.

I told you not to go in that house.
Sana o eve gitme demistim ama.

Where is she? I told you not to go there.
O nerede?- Oraya gitmemeni söylemiştim.

What happened?- I told you not to go!
Ne oldu? Sana gitme demiştim!

I mean, I told you not to go in that house.
Sana o eve gitme demiştim ama.

How many times did I tell you not to go? Thank God?
Şükürler olsun. Sana daha kaç kere bir yere gitme demem lazım?

I told you not to go anywhere near her, and you have defied me.
Onun yakınına bile gitmeyeceksin demiştim ama sen beni küçümsedin.

If he told you not to go to 1942, then why would you go?.
Madem 1942ye gitmeyin dedi, o zaman neden gittiniz?.

I could order you not to go.
Sana gitmeme emri verebilirim.

And I'm asking you not to go.
Nereye gitmek istediğini biliyorum.

If he told you not to go to 1942, then why did you go?.
Madem 1942ye gitmeyin dedi, o zaman neden gittiniz?.

I told you not to go there!
Sana oraya gitmeyeceğimi söyledim!

I told you not to go there!
Oraya gitmeyeceğimi söyledim!

What if I told you not to go?
Ne olur? Peki gitmeni yasaklasam?

I have been everywhere they tell you not to go.
Gitmemem gerektiğini söyledikleri her yere gittim.

I told you not to go.
Sana gitmemeni söyledim.

Told you not to go!
Sana gitme dedim!

I begged you not to go.
Gitmemen için yalvarmıştım.

I begged you not to go, but you said goodbye¶.
Gitmemen için yalvarmıştım ama sen hoşçakal dedin.