BANA DEDILER - Almanca'ya çeviri

Bana dediler Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bana dediler ki ölüm.
Sie sagten mir, der Tod ist nicht.
Bana dediler ki‘ Sizi Şotike götürmek istiyoruz.
Sie sagten:„Wir würden dich gerne auf den Soundtrack setzen„.
Bana Dediler ki! Çocuğun çalışmasını siz istemişsiniz.
Er hat gesagt, Sie wollten, dass er hier arbeitet.
Bana dediler ki.
Nerede yaşıyorsun? Kiliseyi aradım, bana dediler ki… Dışarı çıkacaktık.
Wo wohnst du? Man sagte mir, dass.
Yıllar önce, Hollywooda ilk gittiğim zamanlar… bana dediler ki, Fazla tiyatral.
Vor Jahren, als ich nach Hollywood kam, sagten sie:"zu theatralisch".
Bu yüzden bana dediler ki, birini yürütmek imkansızdır.
Sie sagten mir, es wäre unmöglich jemanden zum Laufen zu bringen.
Ve insanlar bana dediler ki- Empire State binasının şu gerçeküstü görüntüleri gibi-'' Sanatçı kitabı mı hazırlıyorsun?'' Sanatçı kitaplarıyle ilgili bir sürü tanım bulunuyor.
Und man sagte mir- wie diese 36 Ansichten des Empire State Building- man sagte mir,"" Sie machen Künstlerbücher."" Es gibt viele Definitionen des Künstlerbuches.
Ve insanlar bana dediler ki-- Empire State binasının şu gerçeküstü görüntüleri gibi--'' Sanatçı kitabı mı hazırlıyorsun?
Und man sagte mir-- wie diese 36 Ansichten des Empire State Building-- man sagte mir,"Sie machen Künstlerbücher?
Öteki rahipler bana dediler ki… kilisenin nazarında ben hâlâ o adamla evliymişim.
Mit dem Mann immer noch verheiratet bin. Und jetzt sagen mir die Priester, dass ich in den Augen der Kirche.
Rafların arasında bir grup dayanıklı mal ile tanıştım ve bana dediler ki tanrılar kötü olduğu ve bizi öldürdükleri için Öbür Dünyayı.
Ich traf zwischen den Regalen die Unverderblichen, die sagten mir… dass sie das Himmelreich erfunden haben, weil die Götter böse sind.
Bana dediler ki;'' Geoff,
Man sagte mir:„Geoff, hast du den PalmPilot,
Bağlantıları olan bir adama telefon açılmış. Bana dediler ki… patlamadan 30 dakika önce Sparkhillde, Ulster Gönüllü Kuvvetlerinde.
Der Verbindungen zur UVF hat. Sie sagten mir, dass… 30 Minuten vor der Explosion ein Mann in Sparkhill angerufen wurde.
Bana dediler ki notunun üstündeki mürekkep bakterilerle ayrışabilen,
Die sagen, dass die Tinte auf Ihrer Nachricht ein biologisch abbaubares Dingsda ist,
Bana dediler ki,'' Suyun ötesinde Japonyada bir tatile çık,
Und die sagten zu mir:"Mach Urlaub, fahr übers Meer nach Japan. Mit der Fähre.
Bana dediler ki Stock Growers Associationdan… geliyorlarmış
Sie sagten, sie arbeiten derzeit für den Viehzüchterverband
Bana dediler ki… Eğer hapishanede pişman olduğumu gösterirsem beni yeniden kiliseye almayı düşüneceklermiş ama eski alışkanlıklardan vazgeçilmiyor.
Man sagte mir… sie würden mich vielleicht wieder aufnehmen, wenn ich im Gefängnis Reue zeige, aber… ein schlechter Habitus stirbt langsam.
büyük annemin de söylediği gibi şuna inandım: İmkansız, birinin onun gerçekleşmesi için yeterli çabayı yeteri kadarBu yüzden bana dediler ki, birini yürütmek imkansızdır.
dass"" das Unmögliche nur das Mögliche ist, um dessen Verwirklichung sich noch niemand genügend bemüht hat."" Sie sagten mir, es wäre unmöglich jemanden zum Laufen zu bringen.
Albay Ludlow bana dedi ki… Onları Calgarye götür.
Colonel Ludlow sagte mir, reite mit ihnen nach Calgary.
Taiana bana demişti ki… camı kıran çekiç.
Taiana sagte mir, äh… Derselbe Hammer, der Glas zerschlägt.
Sonuçlar: 48, Zaman: 0.0432

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca