BIR PROBLEMLE - Almanca'ya çeviri

Problem
sıkıntı
dert
var
sorun
sorunum
mesele
Probleme
sıkıntı
dert
var
sorun
sorunum
mesele

Bir problemle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bazen, bazı çocuklar kol ve bacaklarda bolca terleme gibi bir problemle karşılaşabilirler.
Manchmal können einige Kinder auf ein Problem wie starkes Schwitzen in den Armen und Beinen stoßen.
İkinci paneli 5ten yeni bitirdim ve sadece bir problemle karşılaştım.
Ich habe gerade das zweite Panel von 5 fertiggestellt und bin nur auf ein Problem gestoßen.
Kobi Yamada Bir Problemle Ne Yaparsın? kitap Bir problemle ne yaparsın?
Ab 6 Jahre: Kobi Yamada- Was macht man mit einem Problem?
Stres, yüzeyde çözülmesi imkansız gibi görünen bir problemle tetiklenebilir.
Stress kann durch ein Problem ausgelöst werden, das an der Oberfläche unmöglich zu lösen scheint.
Teknik destek 24/7 Uzman ekibimiz platformda herhangi bir problemle karşılaştığınız her defasında size yardımcı olacaktır.
Technischer Support 24/7 Unser Expertenteam steht Ihnen jederzeit zur Verfügung wenn ein Problem mit der Plattform aufgetreten ist.
Onlar bir çözüm sağlamak için bir ayrı mutlulardı. Sybil Griffiths onlara 4 kiloluk bir problemle çıkageldiğinde.
Als sich Sybil Griffiths mit einem 4 kg schweren Problem an sie wendete, waren sie mehr als bereit, eine Lösung zu liefern.
Farklı bir problemle ya da kendilerine ne yapıldığı konusunda şikâyetle geldi mi?
Hat einer der Männer, die Sie behandelt haben, Probleme gemeldet Tut mir leid,
Muhtemelen her birimiz hayatımda en az bir kez kabarcıklar gibi bir problemle karşılaştık.
Wahrscheinlich ist jeder von uns mindestens einmal in meinem Leben auf ein Problem wie Blasen gestoßen.
Bu nedenle, variköz venlerin nasıl iyileştirileceği sorusu, bir problemle karşılaşanlarda en yaygın olanlardan biridir.
Daher ist die Frage, wie Krampfadern geheilt werden können, eine der häufigsten Fragen, bei denen ein Problem aufgetreten ist.
Ve bu milletler gerçek bir problemle karşı karşıya kaldılar. Biz dünya olarak bir problemle karşı karşıyayız.
Diese Länder stehen vor einem wirklichen Problem und wir als der Rest der Welt stehen vor einem Problem.
onları bir akşam üzerinde çalıştıkları bir problemle birlikte çağırdı.
eines Abends vorbei zu kommen und ein Problem mitzubringen, an dem sie arbeiteten.
Bazı hastalar terapiye bir problemle gidiyorlardı, depresyon veya beslenme bozukluğu gibi ve terapiden başka bir problemle çıkıyorlardı.
Einige Patienten begaben sich wegen eines Problems in Therapie-- vielleicht wegen Depressionen oder einer Essstörung-- und verließen die Therapie mit einem ganz anderen Problem.
Sen de çok iyi biliyorsun ki bazen bir problemle uğraşmadan önce onu yeniden tanımlaman gerekir.
Sie wissen, dass man ein problem manchmal neu definieren muss, ehe man es lösen kann.
Bu nedenle bir problemle yüzleşmeden önce ona bir bak;
Bevor du also ein Problem angehst, schaue dir das Problem an,
Çünkü Gary Cooper veya Henry Fonda veya Gregory Peck bize bir erkeğin bir problemle nasıl başa çıkması gerektiğini öğretti.
Dass ein Mann so mit Problemen umgehen sollte. Weil Gary Cooper, Henry Fonda oder Gregory Peck uns lehrten.
gerçekten akıllı bir makine, bir problemle karşı karşıya kaldığınızı farkeder.
ist der erkennen kann, dass man einer bestimmten Art von Problem gegenübersteht.
Sizin bir probleminiz var.
Sie haben ein problem.
Kurt bir problemim olduğunu söylüyor.
Kurt sagt, ich hab'n Problem.
Kahretsin! Bir problem daha, Bay Kogan!
Noch ein Problem, Mr. Kogan. Scheiße!
Ve bu da, bana oldukça ciddi bir probleme mal oldu.- Yalan söyledin.
Und das schafft ein ernstes, verdammtes Problem für mich. Sie haben gelogen.
Sonuçlar: 59, Zaman: 0.0259

Farklı Dillerde Bir problemle

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca