BIR SISTEME - Almanca'ya çeviri

• System
• Systeme

Bir sisteme Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bu bir sisteme, bir yaşam biçimine karşı girişim.
Es geht gegen ein System, gegen einen Lebensstil.

Bir sisteme bağlı kalın.
Bleiben Sie bei einem System.

Bir tek sisteme ihtiyaç var.
Es braucht nur ein System.

Neticede, yaşamınız için anlamadığınız bir sisteme güvenmezsiniz, öyle değil mi?
Denn ihr würdet euer Leben ja keinem System anvertrauen, das ihr nicht versteht, oder doch?

Onun da bir sisteme ihtiyacı vardır.
Brauche auch ein System.

Nasıl özgürlüğü bir sisteme dönüştürebilir?
Und wie verwandelt man Freiheit in ein System?

Hesperides olarak bilinen bir sisteme geçmeden önce 17 yıl aldı.
Es dauerte 17 Jahre bevor sie in ein System namens Hesperides eintraten.

Jüri heyeti bir sisteme entegre edilmiş pek çok kullanışlı üst düzey özelliğin birleşiminden etkilendi.
Die Jury war beeindruckt von der Kombination zahlreicher nützlicher High-End-Eigenschaften in einem System.

Ve bir sisteme karşı mücadele ediyoruz.
Wir führen einen Kampf gegen ein System.

Etki: Bir sisteme fiziksel erişimi olan bir kişi ekran kilidini kısmi olarak atlayabilir.
Auswirkung: Eine Person mit physischem Zugang zu einem System kann die Bildschirmsperre teilweise umgehen.

Bunun da bir sisteme girmesi gerekir.
Und es muss in ein System hinein.

Bir sisteme sahip olmak yardımcı olur.
Es ist hilfreich, einen Rahmen zu haben.

Login, bir sisteme bağlanmak için kullanılır.
(login) in ein System eingegeben werden muss.

Bir sisteme birçok siren monte edilebilir.
Es können mehrere Sirenen im System angemeldet werden.

Bununla birlikte, böyle bir sisteme her zaman izin verilmemektedir,
Allerdings sind solche Anlagen nicht immer erlaubt,

Ben nasıl bir sisteme sahibim?
Was für ein System habe ich?

Yalnızca onları bir sisteme oturtur.
Sie stellt sie lediglich ins System.

Bir sisteme bağlanmamıştır.
Keine Bindung an ein System.

Hor gördüğüm bir sisteme teslim olamam.
Ich liefere mich nicht einem System aus, das ich verachte.

Hackerların bir sisteme girmeleri sanıldığından daha kolay.
Für die Hacker war es angeblich sehr leicht, in die Systeme einzudringen.