DAHA CANLI - Almanca'ya çeviri

lebendiger als
lebhafter als
Mehr Live
mehr Leben
daha fazla hayat
artık yaşamak
daha fazla yaşam
daha fazla yaşamak
daha fazla can
fazla hayatı
daha canlı
çok hayat

Daha canlı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu daire Barcelona daha canlı ve canlı konaklama yapacaktır.
Diese Wohnung wird Ihren Aufenthalt in Barcelona noch mehr lebendige und lebendig..
Genelde daha canlı, eğlenceli ve dans amaçlı oluşturulmuş.
Im Allgemeinen lebhafter, lustiger und zum Tanzen geschaffen.
Kedi ve köpekler daha canlı hissedecek ve daha iyi bir kürke sahip olacaklardır.
Hunde und Katzen bekommen mehr Vitalität und ein besseres Fell.
Bitkileriniz olduğundan daha canlı!
Es sit viel lebendiger mit Pflanzen!
Şimdi daha canlı hatırlıyorum.
Ich erinnere mich noch lebhaft.
Olmak istiyorsak daha canlı seksi, gıda takviyesi kullanmak her gün.
Wenn wir wollen noch lebendiger sexy, dann können Nahrungsergänzungsmittel täglich verwendet werden.
Etiketi daha canlı ve çekici hale getirir.
Das Etikett wirkt lebendiger und attraktiver.
Daha canlı, uzun süre dayanan renkli belgeler
Mehr lebendige, langlebige Farbdokumente und Fotos drucken,
Bitkiler daha canlı görünürler.
Die Areale wirken deutlich lebendiger.
Burada müzik daha canlı ve neşeliydi.
Die Musik war dabei eher unaufgeregt und fröhlich.
Allods dünyasını daha canlı bir hâle getirme çalışmalarımız devam ediyor.*.
Wir arbeiten daran die Allods Welt noch lebendiger zu gestalten.*.
Daha canlı destek ve direnç bölgeleri ortaya çıktı.
Lebhaftere Unterstützungs- und Widerstandszonen sind entstanden.
Yeni ve uzatılan gece saatleriyle müzenin her zamankinden daha canlı olacağı söyleniyor.
Mit den neuen, abendlichen Öffnungszeiten soll das Museum noch viel lebendiger werden.
Daha genç bir eş senin daha canlı hissetmeni sağlar.
Mit einem jüngeren Begleiter, fühlt man sich viel lebendiger.
Uyuşukluğu alıp, kendilerini daha canlı hissetmelerini sağlıyor.
Es nimmt dir die Taubheit, man spürt wieder das Leben.
Ve onu bir daha canlı göremedik.
Aber er wurde nie wieder lebend gesehen.
Ve benim beynim çok daha canlı.
Aber mein Gehirn lebt noch.
Kendimi mutlu, sağlıklı ve daha canlı hissediyorum.
Ich fühle mich glücklicher, gesünder und viel lebendiger.
Ama yeni bworld tarafından Logistikset daha canlı şimdi oynuyor.
Aber durch das neue bworld Logistikset wird das Spielen jetzt noch lebendiger.
Hemşirelik sonra veya çünkü orijinal yaşlanma prosedürünün çok daha canlı görünümlü göğüsler.
Viel mehr lebendige aussehende Brust nach dem Stillen oder wegen des ursprünglichen Alterungsverfahrens.
Sonuçlar: 59, Zaman: 0.0348

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca