DAHIL ETMEYE - Almanca'ya çeviri

• einzubeziehen
• zu integrieren
• aufzunehmen

Dahil etmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Her iki durumda da, bugün ürün geliştirme sürecinize personaları dahil etmeye başlayabilirsiniz!
In jedem Fall können Sie Personas bereits heute in Ihren Produktentwicklungsprozess integrieren!

İnterton da basitliğe inanıyor ve bunu çalışma şeklimize dahil etmeye çalışıyoruz.
Bei Interton glauben wir an Einfachheit und integrieren sie in unsere Arbeitsweise.

Janei bu tip şeylere dahil etmeye başlamak istiyorum.
Ich möchte damit anfangen Jane in einige dieser Sachen miteinzubeziehen.

Jammer ve Tyrol bugün beni dahil etmeye çalıştılar.
Jammer und Tyrol versuchten mich heute zu rekrutieren.

Ruhlar onu eğlenceye dahil etmeye çalıştı ama her seferinde sinirlenip kendini geri çekti. sinirlendi.
Die Geister versuchten, ihn in die Feier einzubeziehen, aber er zog sich jedes Mal wütend und verärgert zurück.

Tasarımcılarımız bu tasarımları dahil etmeye özen göstermekte ve böylelikle geniş bir küresel pazar sağlamaktadır.
Unsere Designer legen großen Wert darauf, diese Designs zu integrieren, um einen riesigen globalen Markt sicherzustellen.

bunu her oturuma dahil etmeye başladım.
fing an, das in jede Sitzung zu integrieren.

Sizi sağlık alanında bir tedavi ekibine dahil etmeye hazırlayan bir bilgi tabanı geliştirmeye hazır mısınız?
Sind Sie bereit, eine Wissensbasis zu entwickeln, die Sie darauf vorbereitet, Teil eines Behandlungsteams im Gesundheitswesen zu sein?

Ve eğer hidrojeni de buna dahil etmeye başlar isek ithalattan hızlıca kurtulabilir
Und wenn wir damit anfangen Wasserstoffteile hinzuzufuegen werden wir schnell von den Importen los kommen

geliştirdiğimiz oyuna dahil etmeye ne kadar çalıştığımızı görebilirsiniz.
das in unser Spiel einzubauen, was den Mädchen wichtig ist.

en başından beri beni filme dahil etmeye çalıştı.
mich von Anfang an an dem Film zu beteiligen.

Tüm aileyi dahil etmeye çalışın ve rol modeli olun.
Versuchen Sie die ganze Familie mit einzubeziehen und seien Sie ein Vorbild.

Personelimize dahil etmek için motive olmuş gençleri seçiyoruz.
Wir wählen junge Menschen aus, die motiviert sind, in unsere Mitarbeiter einzubeziehen.

Ayrıca finansal projeksiyonları dahil etmek uygun olabilir.
Außerdem könnte es angebracht sein, Finanzprognosen einzubeziehen.

Bu, yumurtaları bir diyete dahil etmek için oldukça basit hale getirir.
Dies macht Eier ganz einfach in eine Diät zu integrieren.

Bu, dalı yaşam tarzına dahil etmeyi daha da önemli kılmaktadır.
Umso wichtiger ist es, Dal in den Lebensstil einzubeziehen.

Yeşil bezelye: Bu bir bitkisel protein kaynağından dahil etmek zordur.
Grüne Erbsen: Es ist schwierig, Protein aus einer pflanzlichen Quelle zu integrieren.

2 raporlarına dahil etmeyi planlıyoruz.
SOC 2-Bericht aufzunehmen.

Oyuna evcil hayvanı sürekli olarak çocuklarla dahil etmek gerekir.
Es ist notwendig, ständig das Tier in das Spiel mit den Kindern einzubeziehen.

Dairenizin iç modern şömine dahil etmek çok kolay.
Sehr einfach in das Innere Ihrer Wohnung modernen Kamin zu integrieren.