KALAN ZAMAN - Almanca'ya çeviri

verbleibende Zeit
die restliche Zeit
Restzeit
kalan süre
kaldı
kalan zaman

Kalan zaman Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sadece kalan zamanı göster.
Nur verbleibende Zeit anzeigen.
Elimden sadece kalan zamanı boyunca rahat ettirmek geliyor.
Ich kann ihr die restliche Zeit nur möglichst angenehm machen.
Kalan zamanımı nasıl geçirmek istediğimi biliyorum.
Ich weiß, wie ich die verbleibende Zeit verbringen will.
Kalan zamanda ne yapmaktan kaçınmalıyız?
Wovor müssen wir uns in der verbleibenden Zeit hüten?
Elimizde kalan zamanı da seninle geçirmek istiyorum.
Daher will ich meine verbleibende Zeit mit dir verbringen.
Okulda kalan zamanımı en iyi şekilde değerlendirmem gerektiğini söylemiştin.
Ich sollte die mir verbleibende Zeit doch nutzen, um Gutes zu tun.
Kalan zamanı değerlendirmek önemli.
Die verbleibende Zeit wertzuschätzen.
Kalan zamanınızı acıma ve üzüntü içinde dünyaya harcamayın.
Verbringe deine verbleibende Zeit nicht in Bitterkeit und Traurigkeit auf Erden.
Kalan zamanımı nasıl kullanacağım?
Wie soll ich meine verbleibende Zeit verwenden?
Kalan zamanını iyi değerlendir.
Nutze die verbleibende Zeit.
Özel bakımevi, kalan zamanını iyi geçirmesini sağlayabilir.
Im Hospiz kann er vielleicht seine verbleibende Zeit genießen.
Kalan zamanı ve mesafeyi de görebiliyorsunuz.
Sie können den Verlauf und die verbleibende Zeit sehen.
Kalan zamanı kullan.
Nutzen Sie die verbleibende Zeit.
Kalan zamanı kullan.
Nutze die verbleibende Zeit.
Alarma kalan zamanı göster.
Verbleibende Zeit bis zur Fälligkeit anzeigen@info.
Ölümü beklerken kalan zamanını.
Im Todestrakt verbringt er seine ihm verbleibende Zeit.
Ekranın üst kısmında, kalan zamanınızı görebilirsiniz.
Oben auf dem Bildschirm kann man die verbleibende Zeit sehen.
Ekranda size puan ve kalan zamanı görebilirsiniz.
Auf dem Bildschirm können Sie sehen, Sie Punkte und die verbleibende Zeit.
İzmirin cazip hale gelmesi için insanların iş saatinden kalan zamanı iyi kullanması lazım.
Um Izmir attraktiv zu machen, sollten die Menschen die verbleibende Zeit der Geschäftszeiten gut nutzen.
İçsel kontratlarınızı yeniden tanımlayın ve gezegende kalan zamanınızı nasıl kullanmayı diledeğinizi belirleyin.
Definiert eure inneren Verträge und bestimmt, wie ihr eure verbleibende Zeit auf dem Planeten nutzen wollt.
Sonuçlar: 43, Zaman: 0.0429

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca