NIHAYETINDE - Almanca'ya çeviri

schließlich
sonunda
son olarak
nihayet
nihayetinde
sonra
en
sonuçta
neticede
letztendlich
sonunda
nihayetinde
son olarak
nihayet
sonuçta
neticede
nihai olarak
en
letztlich
sonunda
nihayetinde
son olarak
nihayet
sonuçta
neticede
nihai olarak
en
irgendwann
bir gün
sonunda
bir ara
birgün
bir süre sonra
sonra
nihayetinde
er geç
bir zaman
gün gelecek
endlich
sonunda
nihayet
artık
son
nihayetinde
schlussendlich
sonunda
son olarak
nihayetinde
sonuçta
nihayet
nihai olarak
dann
sonra
o zaman
daha sonra
ardından
da
peki
böylece
olur
derken
ise
am Ende
im Endeffekt
schliesslich
sonunda
son olarak
nihayet
nihayetinde
sonra
en
sonuçta
neticede

Nihayetinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bitireceğim ve nihayetinde özgür olacağım!
Ich beende das und werde endlich frei sein!
Kendi başınıza da nihayetinde bu duruma gelecektiniz.
Ihr zwei hättet das irgendwann auch alleine geschafft.
Nihayetinde o gün, Madridde milyonlarca avro yağdı.
Schließlich regneten an jenem Tag Millionen Euro auf Madrid herab.
Nihayetinde, yüzüğü asla bulamadılar.
Schlussendlich… wurde der Ring nie mehr gefunden.
Nihayetinde, siz İngilizler yine birbirinize kenetlenirsiniz.
Letztendlich haltet ihr Engländer immer zusammen.
Nihayetinde barış görüşmelerini iptal etmek istiyorlar.
Letztlich wollen sie, dass wir die Friedensgespräche absagen.
Nihayetinde bana gerçeği söyledin.
Dann hast du die Wahrheit gesagt.
Nihayetinde, önemli olan tek şey senin ne düşündüğün.
Im Endeffekt ist nur wichtig, was du denkst.
Ama nihayetinde o adamla evlendi.
Aber am Ende heiratete sie diesen Kerl.
Büyük gün en nihayetinde Sue Sylvester için gelip çattı.
Der große Tag ist endlich da für Sue Sylvester.
Nihayetinde, yaklaşık 100 gün sonra,
Irgendwann, etwa 100 Tage später,
Ve nihayetinde de çok acı verici bir ölüm.
Und schließlich einen schmerzhaften Tod.
Nihayetinde ikimiz de onun için aynı şeyi istiyoruz.
Letztendlich wollen wir beide dasselbe für sie.
Oradaki karargahımızın Hawaii… ve nihayetinde batı yakası için bir durak olduğunu düşünüyorlar.
Der Stützpunkt ist für sie die Brücke nach Hawaii und schlussendlich zur Westküste.
Nihayetinde oraya gittiğini düşünüyoruz.
Da wird sie letztlich gelandet sein, glaub ich.
En nihayetinde erkek kardeşi eş cinsel olduğunu açıklayınca 180 derece dönüş yaptı.
Dann outet sich sein Bruder und er macht eine Kehrwendung.
Nihayetinde zengin de olmuştu.
Am Ende war er sogar reich.
Nihayetinde Ay batar ve Güneş doğar.
Irgendwann geht der Mond unter, und die Sonne geht auf.
Ama nihayetinde bu sadece bir yolculuk.
Aber im Endeffekt, es ist nur ein Trip.
Ama nihayetinde ayrıldım.
Aber schließlich verließ ich ihn.
Sonuçlar: 959, Zaman: 0.0407

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca