OLAY YERINE - Almanca'ya çeviri

am Tatort
am Unfallort
am Einsatzort

Olay yerine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
An8} Olay yerine bakarsak yeni bir şey bulabiliriz.
An8}Der Tatort könnte eine neue Sichtweise bringen.
Olay yerine beş dakika uzaktaki bir dükkândan sigara almış.
Er kaufte Zigaretten in einem Laden, fünf Minuten vom Tatort entfernt.
Polisleri yanıltmak için olay yerine kopya DNA bırakıyor.
Geklonte DNA an Tatorten, um die Polizei fehlzuleiten.
Olay yerine sarhoş gittiğimiz için küplere binecek.
Er wird ausrasten, dass wir betrunken zum Tatort gingen.
Adamın parmak izi 32 kilometre uzaktaki olay yerine nasıl gitti bir fikrin var mı?
Wie kamen sein Fingerabdruck an einen 30 Kilometer entfernten Tatort?
Gusla olay yerine gideceğiz.
Gus und ich fahren zum Tatort.
Peki neden olay yerine döndün?
Warum sind Sie zum Tatort zurückgekehrt?
Kalanımız direkt olay yerine gidiyoruz.
Der Rest von uns geht direkt zum Tatort.
O halde niye olay yerine su götürüyor?
Warum nimmt er dann Wasser mit zum Tatort?
Samle ben olay yerine gidelim.
Sam und ich fahren zum Tatort.
Beni olay yerine götürün.
Bringt mich an den Tatort.
İlk kez olay yerine gelmiyorum Dinah.
Das ist nicht mein erster Tatort, Dinah.
Devriye 20 olay yerine gidiyor.
Streife 20 auf dem Weg zum Einsatzort.
Altı yıldır ilk kez olay yerine senden erken geliyorum.
Ich war in den letzten sechs Jahren nie früher am Tatort als Sie.
Ben olay yerine gidiyorum.
Ich gehe zum Tatort.
Senin kurbanı olay yerine kadar takip ettiğini saptadık.
Wir wissen, dass du dem Opfer zum Tatort gefolgt bist.
Uğur Böceği ve Kara Kedi olay yerine gelince ne oldu?
Was ist passiert, als Ladybug und Cat Noir aufgetaucht sind?.
Kötü adamların olay yerine dönmediğini kim söylemiş?
Wer sagt, Verbrecher kehren nicht zurück an den Tatort?
Suçlular hep olay yerine dönerler.
Der Täter kehrt immer an den Tatort zurück.
Olay yerine arkadan girdik, çok fazla kan vardı ve… kanıtları bozmak istemedik.
Keine Beweise zu zerstören. Wir betraten den Tatort von der Rückseite, da war so viel Blut.
Sonuçlar: 167, Zaman: 0.0343

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca