TELAŞ - Almanca'ya çeviri

Eile
acele
telaş
koş
hemen
acele etmenize gerek
gerek
Aufregung
heyecan
telaş
yaygara
tantana
Sorge
endişe
merak etme
endişelenme
kaygı
endişelenmene gerek
sıkıntı
dert etme
sağlarım
üzülme
önemsiyorum

Telaş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hamiltonda telaş yok.
Keine Nervosität bei Hamilton.
Daha az telaş, daha çok zaman.
Weniger Ärger, mehr Zeit.
Bu ne telaş?
Was für ein Wirbel?
Bu kadar telaş niye?
Wieso hast du es so eilig?
Sakin, bilirsin. Telaş yok.
Keine Regung.- Ruhig, wisst ihr.
Jack.- Jack. Bu ne telaş?
Jack. Wohin so eilig?
İlk seferim değil, ne bu telaş?
Das ist nicht das erste Mal, also was soll der Wirbel?
Ve hizmetkarlarınız! Ne telaş!
Was für eine Aufregung! Und deine Dienerschaft!
Bir kaza için bu kadar telaş fazla gibi.
Sehr viel Theater wegen eines Unfalls.
Annem kapıyı açtı telaş içinde.
Meine Mutter riegelte die Tür auf und erschrak.
Bu ne telaş?
Was ist so dringend?
Normal bir durum olup hastalar telaş yapmamalıdır.
Das ist normal und muss die Patienten nicht beunruhigen.
Bu ne telaş beyler?
Was ist der Ansturm, Jungs?
Hiç telaş etmeden ya da yüzü kızarmadan içeri girdi. Burada New Yorkun en seçkin davetli topluluğu her nasılsa biraraya gelmişti.
Sie betrat den Saal, in dem New Yorks erlesenste Gesellschaft, ein wenig furchteinflößend, versammelt war, ohne Eile oder Verlegenheit.
benimle bir başka çocuk yapmak için bu telaş niye?
warum willst du dann so schnell ein weiteres Kind mit mir?
başkalarını ihmal etme, telaş, ve yorgunluk.
mangelnder Rücksicht auf mich und auf andere, mit Aufregung und Erschöpfung.
Burada! Alice, oldukça an telaş unutarak ağladım ne kadar büyük o vardı son birkaç dakika içinde büyüdü
Hier", rief Alice, ganz vergessend, in der Aufregung des Augenblicks, wie groß sie war gewachsen in den letzten paar Minuten, und sie sprang in solcher Eile,
Bu telaşın niye?
Warum die Eile?
Fakat telaşın anlamı yok.
Aber Eile hat keinen Sinn.
Sakın kızma,” dedi Frieda,“ bizim telaşımızı doğru anlamalısın.
Werde nur nicht böse", sagte Frieda,"Du mußt unsere Aufregung richtig verstehn.
Sonuçlar: 57, Zaman: 0.0458

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca