Telaş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Hamiltonda telaş yok.
Daha az telaş, daha çok zaman.
Bu ne telaş?
Bu kadar telaş niye?
Sakin, bilirsin. Telaş yok.
Jack.- Jack. Bu ne telaş?
İlk seferim değil, ne bu telaş?
Ve hizmetkarlarınız! Ne telaş!
Bir kaza için bu kadar telaş fazla gibi.
Annem kapıyı açtı telaş içinde.
Bu ne telaş?
Normal bir durum olup hastalar telaş yapmamalıdır.
Bu ne telaş beyler?
Hiç telaş etmeden ya da yüzü kızarmadan içeri girdi. Burada New Yorkun en seçkin davetli topluluğu her nasılsa biraraya gelmişti.
benimle bir başka çocuk yapmak için bu telaş niye?
başkalarını ihmal etme, telaş, ve yorgunluk.
Burada! Alice, oldukça an telaş unutarak ağladım ne kadar büyük o vardı son birkaç dakika içinde büyüdü
Bu telaşın niye?
Fakat telaşın anlamı yok.
Sakın kızma,” dedi Frieda,“ bizim telaşımızı doğru anlamalısın.