VAHŞICE - Almanca'ya çeviri

brutal
acımasız
sert
zalim
vahşice
şiddetli
hunharca
gaddarca
canice
çok
wild
çılgın
geyik
vahşi
yabani
gewaltsamen
zorla
şiddetle
vahşice
kullanarak
cebren
grausam
acımasız
zalim
korkunç
gaddar
kötü
vahşice
insafsız
asabiyet
gewalttätige
şiddet
saldırgan
vahşi
barbarisch
barbar
vahşice
brutalen
acımasız
sert
zalim
vahşice
şiddetli
hunharca
gaddarca
canice
çok
brutale
acımasız
sert
zalim
vahşice
şiddetli
hunharca
gaddarca
canice
çok
gewaltsam
zorla
şiddetle
vahşice
kullanarak
cebren
brutaler
acımasız
sert
zalim
vahşice
şiddetli
hunharca
gaddarca
canice
çok
gewaltsame
zorla
şiddetle
vahşice
kullanarak
cebren
wilder
çılgın
geyik
vahşi
yabani
grausamen
acımasız
zalim
korkunç
gaddar
kötü
vahşice
insafsız
asabiyet

Vahşice Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ne kadar vahşice diyoruz.
Wie barbarisch, sagen wir.
Demek istiyorum ki, kim vahşice ölebilir?
Ich meine, wer kann eines gewaltsamen Todes sterben?
Marvel Creekte vahşice öldürülen polis memuruyla ilgili poliste hâlâ hiçbir ipucu yok.
Die Polizei hat immer noch keine Spuren im brutalen Mord an einem Polizisten aus Marvel Creek.
Birisi adamı vahşice öldürmek için yolunu epey şaşırmış.
Jemand hat sich echt Mühe gemacht, ihn auf brutale Weise zu ermorden.
Bilmem ki, hani vahşice ve özgürce takılacaktık.
Ich dachte, wir wollten wild und frei sein.
Acımasız ve vahşice.
Grausam und brutal.
Hazreti İsanın dirilişini kutladılar… sonra yüzlerce insanımızı vahşice öldürdüler.
Erst feierten sie die Wiederauferstehung, danach töteten sie grausam Hunderte unseres Volkes.
Her gün vahşice kavga ederlerdi.
Und sie kämpften jeden Tag gewaltsam miteinander.
Kısa süre önce vahşice kavga ettiğimize inanamıyorum.
Kaum zu glauben, dass wir gerade erst einen brutalen Streit hatten.
Bu video iki Reuters muhabirinin… vahşice katledilmesini gösteriyor.
Von zwei Reuters-Reportern. Das Video zeigt das brutale Abschlachten.
Kulağa vahşice geliyor.
Das klingt wild.
Bu çok vahşice.
Das ist ziemlich brutal.
Sebepsiz yere ve vahşice öldürecektir!
Er tötet wahllos und grausam!
Cesetler vahşice parçalanmış… ama ne parmak izi, ne DNA, ne de doku var.
Die Körper gewaltsam verstümmelt, keine Abdrücke, DNA oder Fasern.
Vahşice işlenmiş cinayet. Cinayet.
Brutaler Mord. Mord.
Yazdıkları Mary Rowlandson vahşice mücadele yakalanan, Kral Philipin Savaşı, bir örnektir.
Die Schriften von Mary Rowlandson, in den brutalen Kampf der gefangenen König Philipps Krieg, sind ein Beispiel dafür.
Bu video iki Reuters muhabirinin vahşice katledilmesini gösteriyor.
Das Video zeigt das brutale Abschlachten von zwei Reuters-Reportern.
Bir grev kırıcı tarafından vahşice öldürüldü.
Er wurde brutal ermordet von einem Streikbrecher.
Bu kadar yeterli.- Bu vahşice.
Wild. Es reicht.
İki öğrenci Kopenhagın banliyösündeki bir spor salonunda beş adamın vahşice öldürüldüğünü keşfeder.
In einem Vorort von Kopenhagen entdecken zwei Schulkinder in der Turnhalle fünf grausam ermordete Männer.
Sonuçlar: 319, Zaman: 0.0397

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca