YAPMAK ZORUNDAYIZ - Almanca'ya çeviri

wir müssen
gerek
gerekiyor
lazım
gerekecek
olmalıyız
hemen
şart
zorundayız
yapmamız gereken
gitmeliyiz

Yapmak zorundayız Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ama bunu yapmak zorundayız.
Das müssen wir aber.
Birimiz bir hamle yapmak zorundayız.
Einer von uns muss sich bewegen.
Eşitliğin bir tarafında yaptığımızı eşitliğin diğer tarafında da yapmak zorundayız.
Was wir auf die eine Seite anwenden, müssen wir auch auf die andere Seite anwenden.
bu yüzden yaşam tarzımızda düzeltmeler yapmak zorundayız.
Schmerzen sind unvorhersehbar und deshalb müssen wir unseren Lebensstil anpassen.
Yorgunluğumuz ve acımız tahmin edilemez ve bu yüzden yaşam tarzımızda düzeltmeler yapmak zorundayız.
Erschöpfung und Schmerzen sind unvorhersehbar, daher müssen wir unseren Lebensstil ändern.
bu yüzden yaşam tarzımızda düzeltmeler yapmak zorundayız.
unser Schmerz sind unvorhersehbar und deshalb müssen wir unsere Lebensweise anpassen.
Hepimiz bir seçim yapmak zorundayız.
Wir müssen uns entscheiden.
Ama uzaysal yırtık gemiyi tehdit etmeye başladığı anda, graviton atışını yapmak zorundayız.
Aber wenn die räumlichen Brüche das Schiff gefährden, müssen wir den Gravitonimpuls übermitteln.
Ve şimdi gerçeği bildiğimize göre bir seçim yapmak zorundayız.
Und da wir nun die Wahrheit kennen, müssen wir uns entscheiden.
Biz şimdi bir seçim yapmak zorundayız. Parayı bulamazsak hangi oğlumuz gidecek.
Jetzt müssen wir uns entscheiden, wer gehen darf, wenn wir das Geld nicht aufbringen.
Michael, yapmak zorundayız!
Bunları yapmak zorundayız.
Das müssen wir tun.
Ne yapmak zorundayız?
Was müssen wir machen?
Yapmak zorundayız Mary.
Yapmak zorundayız. Buraya kadar.
Wir müssen es tun, wir sind fertig.
Bunu yapmak zorundayız Çünkü bir yemin ettik Michael.
Wir müssen, wir haben einen Eid abgelegt, Michael.
Ve görevimiz neyse onu yapmak zorundayız. Şimdi ikimizde askerleriz.
Jetzt sind wir beide Soldaten und wir müssen tun.
Hepimiz yapmak zorundayız.
Das müssen wir alle.
Hepimiz seçimler yapmak zorundayız evlat.
Wir alle müssen Entscheidungen im Leben treffen, Junge.
Yapmak zorundayız. Tamamen doğal yollardan.
Wir müssen es auf natürliche Weise machen.
Sonuçlar: 164, Zaman: 0.0397

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca