YAPMASI - Almanca'ya çeviri

tun
yapmak
yapar
yapıyor
yapabilirsiniz
şey
yapın
yapayım
machen
yapmak
yapıyor
yapar
yapabilirsiniz
yapabilir
yapacak
yapın
işi
hale
yapayım
unternehmen
şirket
işletme
firma
yapmak
kurumsal
hat
var
sahip
almak
hiç
zaten
şey
yapmak
olmalı
elimizde
buldun
leisten
yapmak
göze
param
lüksüm
sağlamalıdır
gücümüz yetmez
karşılayamam
çıkardığını
karşılayabilir miyim
bauen
inşa
inşa etmek
yapmak
kurmak
inşaat
üretmek
bina
oluşturun
üretecek
yapımı
tätigen
yapmak
yapabilirsiniz
çalışan
işlem
faaliyet gösteren
erledigen
yapmak
var
bitirmek
öldürmek
halletmek
icabına
vornehmen
sosyetik
durchgeführt werden

Yapması Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
İşte 500mW iyi yapması gereken küçük bir vericidir.
Hier ein kleiner Sender der gut 500mW leisten sollte.
Tüm bunları bir kızın yapması imkânsız.
Ein Mädchen könnte das alles unmöglich machen.
Bu dünyada olgun bir erkeğin yapması gereken de bu.
Das sollen reife Männer auf dieser Welt tun.
Ori tasarımı olabilir, ama eldeki kaynak ve… teknolojiyle Randin yapması gerekti.
Müssen sie mit ihren Mitteln und ihrer Technik bauen. Die Ori haben die Waffe entworfen, aber die Rand.
Birinin bir şey yapması gerekiyordu.
Aber jemand musste etwas unternehmen.
Evin gelecekteki sahibinin yalnızca projeyi onaylaması ve iş kontrolü yapması gerekiyor.
Der zukünftige Eigentümer des Hauses muss lediglich das Projekt genehmigen und die Arbeitskontrolle durchführen.
Bir telefon görüşmesi yapması gerekti. Sonra iki oldu.
Er musste nur einen Anruf tätigen, und daraus wurden zwei.
Kikuchiyo yapması gereken işler olduğunu unutuyor.
Kikuchiyo hat vergessen, dass er Wache stehen soll.
Birilerinin bunu yapması gerek.
Jemand muss das machen.
Ve birinin doğru olanı yapması gerekiyor.
Jemand muss das Richtige tun.
Saralım ama birinin zıvana yapması gerek.
Aber jemand muss einen Filter bauen.
Bunu onun yapması lazım.
Er musste was erledigen.
Tamam mı? Kimsenin bir şey yapması gerekmiyor.
Okay? Niemand muss etwas unternehmen.
Birilerinin de bu pis işi yapması lazım.
Aber irgendjemand muss die schmutzige Arbeit leisten.
Önceden müşterinin ısıl işlem yapması gerekiyordu.
Früher musste der Kunde eine Wärmebehandlung durchführen.
Bayan Johnsonın ölçüm yapması gerekiyor.- Ne?
Was? Mrs. Johnson muss eine Messung vornehmen.
Arama yapması gerektiği, ev işleri falan.
Sie musste Anrufe tätigen, Dinge erledigen.
Birinin bir şey yapması gerekiyordu.
Irgendjemand musste etwas machen.
Ben ve ekibimin de bazen bir şeyler yapması gerekir.
Ich und mein Team müssen auch manchmal Dinge tun.
Jamesin… benim için bir şey yapması gerekiyordu… bu akşam.
Etwas sollte heute für mich erledigen. James.
Sonuçlar: 1322, Zaman: 0.051

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca