A CHAP in Turkish translation

[ə tʃæp]
[ə tʃæp]
bir adam
an island
ada
the isle
bir arkadaşım
friend
company
fellow
companion
fella
buddy
biri
someone
somebody
anyone
bir adamı
an island
ada
the isle
bir adamın
an island
ada
the isle
bir adamla
an island
ada
the isle

Examples of using A chap in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yes, there's a chap here interested in writing a book on the 13th laird.
Evet, 13. Lord üstüne kitap yazan birisi var.
A chap with burns on his face, a bit of a temper.
Yanık yüzlü, sinirli bir adamdı.
It sounds like a chap in the joint.
Eklemdeki bir çatlağa benziyor.
A chap called Alfie.
Bu dostun adı Alfieydi.
She's not a chap.
Arkadaşım değil.
A girl can't walk out with a chap.
Bir kadın arkadaşıyla yürüyüşe çıkamaz.
These bookies don't trust a chap for long.
Bu bahisçiler adama uzun süre itimat etmezler.
I was speaking to a chap in Monte Carlo who has a relation coming here.
Monte Carloda bir dostumla konuşuyordum ve bir yakınının burada olduğunu söylemişti.
A chap in policeman's clothes?
Polis kıyafetli bir adam mı?
Saw a chap getting out of a first-class compartment.- What about?
Ne hakkında? Adamın birini, birinci sınıf kompartımandan çıkarken gördüm?
I do actually have a chap, you know. Torsten.
Torsten… Aslında arkadaşım var, sen de biliyorsun.
Torsten… I do actually have a chap, you know.
Aslında arkadaşım var, sen de biliyorsun. Torsten.
I do actually have a chap, you know.
Aslında arkadaşım var, sen de biliyorsun.
I do actually have a chap, you know. Torsten.
Aslında arkadaşım var, sen de biliyorsun. Torsten.
Torsten… I do actually have a chap, you know.
Torsten… Aslında arkadaşım var, sen de biliyorsun.
He's walking around like a chap who's swallowed a wasp.
Arı yutmuş çocuk gibi yürüyor.
But we used to have a chap come by once a year.
Ama eskiden yılda bir akort etmeye gelen bir adam vardı.
There's a chap called Bruce who's practically made out of clay.
Bruce adında bir eleman var… kendisi kilden yapılmış sayılır.
A chap? What kind of chap?.
Adam mı? Nasıl bir adam?.
I just can't fathom how a chap could leave Audrey for Kay.
Anladığımdan pek-- Bir erkek Kay için Audreyi nasıl bırakır anlamıyorum.
Results: 73, Time: 0.0414

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish