Examples of using Agile in English and their translations into Turkish
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Keepers need to be quick, agile.
Very perceptive and agile.
Çok zeki ve çevikler.Trini, fearless and agile.
Trini, korkusuz ve çeviksin.Agile. But the man is extraordinarily.
Ama o adam… inanılmaz derecede kıvrak.You're strong-willed and agile.
İradeli ve çeviksin.But the man is extraordinarily… agile.
Ama o adam… inanılmaz derecede kıvrak.And then, with his agile tongue.
Ve daha sonra, o kıvrak diliyle.City tanks are usually pretty agile, but this one seems slow.
Şehir tankları genelde çok çeviktir ama bu yavaş görünüyor.You were surprisingly agile.
Şaşırtıcı derecede çeviktin. Buraya gel!If you're fast and agile, you can catch birds up here.
Eğer yeterince hızlı ve çevikseniz burada kuş bile yakalayabilirsiniz.Blackbuck are not only fast, they are also extremely agile.
Hint antilopları, hızlı olmanın yanı sıra aşırı derecede çeviklerdir.He was supposed to be so graceful and agile.
Çok zarif ve çevikti.The queen, she's more agile.
Vezir, çok daha kıvraktır.really lean and agile.
gerçekten zayıf ve kıvraklar.seals are more flexible and agile.
hızlı hareket edemeseler de daha esnek ve çeviktirler.Your dad was also agile though.
Ama baban da çok çevikti.At the track, when two and a quarter tonnes of car felt nimble and agile.
Pistte 2,25 tonluk araba atik ve çevikti.Ali was quick and agile.
Ali hızlı ve kıvraktı.Even with agile hands, I have yet to master it.
Compact, agile, with full sensory input.
Kompakt, kıvrak ve tüm giriş sensörleriyle.
