APPENDAGE in Turkish translation

• uzantıyı
• uzvumu
• bozan bir eklentileri
• organını
• askıntı
• uzuv

Examples of using Appendage in English and their translations into Turkish

All men care about is performance, but they have an appendage that doesn't work if they're worried about performance.
Işleri bozan bir eklentileri var. Erkeklerin tek umurlarında olan şey performanslarıdır… ama performansları için endişelendiklerinde.

And, um, get a key to go to the apartment One of the officers came across the radio… I need an officer to come by the hospital and look for the appendage.
Ve gidip uzantıyı aramalı. Polis Memuru Bir polis hastaneye gelip dairenin anahtarını almalı.

into your room and cut off your favorite appendage.
en sevdiğin organını kesip kopartırım.

cut off your favorite appendage. If you detract from her wedding….
en sevdiğin organını kesip kopartırım.

into your room and cut off your favourite appendage.
en sevdiğin organını kesip kopartırım.

into yoυr room and cut off your favorite appendage.
en sevdiğin organını kesip kopartırım.

The metal ball bearing we inserted to replace your missing appendage should help you maintain a natural appearance.
Eksik uzantınızın yerine koyduğumuz metal top size normal bir görünüm sağlayacaktır.

For if the head is man's noblest appendage- it is the most unpleasant part of a trout.
Kafa, insanoğlunun en asil uzvu olsa da alabalığın en sevimsiz kısmıdır.

You bring your head down to my appendage tomorrow, and I will show you"whazup.
Yarın kafanı benim uzantıma getir ve sana'' naber'' i göstereyim.

For if the head is man's noblest appendage, it's the most unpleasant part of a trout.
Kafa, insanoğlunun en asil uzvu olsa da… alabalığın en sevimsiz kısmıdır.

It's a bit more complicated than an appendage exchange and somewhat difficult to put into words,
Bu bir organ değişikliğinden biraz daha fazlası olduğu için ve bunu kelimelerle anlatmak epey zor olduğundan,

presumably a vertebrate of some sort, pushed an appendage into the mud here, once, twice,
muhtemelen bir çeşit omurgalı uzantıp çamura bastı bir kez,

Whazup? An appendage, on a body, with a head, and this head is saying to this appendage?.
Kafası olan bir vücudun bir uzantısı… ve bu kafa bu uzantıya… Naber?

And this head is saying to this appendage, Whazup? An appendage, on a body, with a head.
Naber? Kafası olan bir vücudun bir uzantısı… ve bu kafa bu uzantıya..

An appendage, on a body, with a head, and this head is saying to this appendage..
Kafası olan bir vücudun bir uzantısı ve bu kafa bu uzantıya..

a hostage loses an appendage.
Yoksa bir rehine bir uzantısını kaybeder.

No, your appendage.
Hayır uzantın.

Minus the Brenda appendage.
Brenda ilavesi olmaksızın.

Wait, you forgot your appendage.
Bekle, uzuvunu unuttun.

Lane. I'm not an appendage.
Lane.'' Ben kimsenin eklentisi değilim.