ARTISANS in Turkish translation

[ˌɑːti'zænz]
[ˌɑːti'zænz]
esnaf
tradesman
shopkeeper
artisan
trades
merchants
craftsmen
zanaatkârlar
craftsman
sanatçılar
art
artistic
esnaflar
tradesman
shopkeeper
artisan
trades
merchants
craftsmen
esnaflara
tradesman
shopkeeper
artisan
trades
merchants
craftsmen
artisans

Examples of using Artisans in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
even distinguished artisans.
savaşçılar ve ünlü sanatçılardı.
statue in solid gold. so he commissioned artisans in Taxco.
bu yüzden Taxcoda bir zanaatkarı görevlendirip Kurtarıcıya olan sevgimi biliyor.
Parti des paysans, artisans et indépendants) or Farmers', Traders' and Citizens' Party(German: Bauern-, Gewerbe- und Bürgerpartei, BGB) was a Swiss political party founded in 1936.
Parti des Paysans, Artisans et Indépendants.
architects, artisans, jurists, and scholars, who maintained relations among their peers in the far-flung cities of the Persianate world, from Anatolia to India.
mimarlar, esnaflar, hukukçular ve akademisyenler tarafından bu yayılmıştır.
other aspects of culture were introduced by aristocrats, artisans, scholars, and monks throughout their relationship.
diğer kültürel faaliyetler soylular, bilim adamları, zanaatkarlar ve rahipler tarafından tanıtıldı.
when all the peasants and artisans will be dead,
bütün çiftçiler ve zanaatçılar öldüğü zaman,
with absolute confidence and pride, experienced artisans and journeymen unsurpassable in all respects by my competitors. deliver a product of unparalleled quality, 's staff of highly skilled and.
gururla… son derece yetenekli ve tecrübeli… zanaatçı ve ustalardan oluşan personeli… rakiplerimin hiçbir alanda erişemeyeceği bir… eşsiz bir kaliteye sahip ürünler yaratmakta.
deliver a product of unparalleled quality experienced artisans and journeymen enabling me to proffer, with absolute confidence and pride unsurpassable in all respects by my competitors.
bana mutlak bir güven ve gururla… zanaatçı ve ustalardan oluşan personeli… rakiplerimin hiçbir alanda erişemeyeceği bir.
petty farmers, artisans, Anglicans, Presbyterians,
küçük çiftlik sahipleri, esnaf, Anglikanlar, Presbiteryenler,
Utilizing only the most modern equipment D.E.F. 's staff of highly skilled and experienced artisans and journeymen deliver a product of unparalleled quality enabling me to proffer,
Alanında son derece tecrübeli zanaatkâr ve ustaların fabrikada mevcut olan en son teknolojiyi kullanarak ürettikleri ve saygıdeğer rakiplerimizin asla erişemeyecekleri bir kaliteye sahip
an extraordinary school teaches rural women and men-- many of them illiterate-- to become solar engineers, artisans, dentists and doctors in their own villages.
bulunan sıradışı bir okul çoğu okuma yazma bilmeyen köylü kadın ve erkekleri kendi köylerinin güneş enerjisi mühendisleri, sanatkarları, diş hekimleri ve doktorları olmak üzere yetiştiriyor. Yalınayaklar Koleji adlı
The artisan who made it recognized it instantly.
Esnaf kime yaptığını anında çıkardı.
The artisan colony of the planet Kiros created a society without weapons.
Kiros gezegeninin zanaatkar kolonisi silahsız bir toplum yarattı.
He's some kind of artisan.
Bir çeşit zanaatkar.
Artisan organic Peruvian ice cream sandwiches made to order.
Ustadan organik Peru dondurmalı sandviçleri, sipariş üzerine yapılır.
her new favorite artisan, local woodworker Ron Swanson.
onun favori sanatkarı, yerli marangoz Ron Swanson.
So what was it? The word"artisan"?
Sorun ne?'' Sanatsal'' kelimesi mi?
The distribution strategy for the film was created and implemented by Artisan studio executive Steven Rothenberg.
Filmin dağıtım stratejisi Artisan Entertainment stüdyo sorumlusu Steven Rothenberg tarafından oluşturuldu ve uygulandı.
An artisan made weapons utilizing this special metal characteristic.
Bir demirci, bu özel metal karakterinden faydalanarak silahlar yapmış.
Local woodworker Ron Swanson. Annabel Porter and her new favorite artisan.
Ve onun favori sanatkarı, yerli marangoz Ron Swanson. Annabel Porter.
Results: 42, Time: 0.0595

Top dictionary queries

English - Turkish