BLUFF in Turkish translation

[blʌf]
[blʌf]
blöf
bluff
bluff
kayalık
rock
stone
boulder
rocky
ticker
blöfünü
bluff
blöfü
bluff
blöfümü
bluff
kayalıklarına
rock
stone
boulder
rocky
ticker
kayalıklarda
rock
stone
boulder
rocky
ticker

Examples of using Bluff in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
I will call your bluff. You're assuming he was alone.
Blöfünü görüyorum. Ondan bir tane olduğunu farzediyorsun.
Meet me at the bluff tonight.
Bu gece kayalıklarda buluşalım.
You could have called my bluff and walked away anytime.
Blöfümü görüp, istediğin vakit çekip gidebilirdin.
Try that bluff again, tough guy.
O blöfü bir daha dene sert çocuk.
You're assuming he was alone. I will call your bluff.
Blöfünü görüyorum. Ondan bir tane olduğunu farzediyorsun.
Meet me at the bluff in an hour. yes.
Evet. Bir saat içinde kayalıklarda buluşalım.
You're trying to call my bluff, but I'm not bluffing..
Blöfümü görmeye çalışıyorsun… ama ben blöf yapmıyorum.
Thanks for the tip on calling off a bluff.
Blöfü gör dediğin için sağ ol.
We're calling your bluff. Put your hands on your head
Blöfünü görüyoruz. Ellerini başının üstüne koy
But, then again, i'm scared she just might call my bluff.
Ama sonra blöfümü görüp yazılma… ikramiyemi almasından korkuyorum.
Thanks for the tip on calling off a bluff.
Blöfü gör dediğin için sağol.
Now put your hands on top of your head and come out. We're calling your bluff.
Blöfünü görüyoruz. Ellerini başının üstüne koy ve dışarı çık.
Thanks for the tip on calling off a bluff.
Blöfü gör dedigin için sag ol.
And we will all find out exactly what the copy machine can do. You can call my bluff.
Blöfümü görürsün ve hep birlikte makinenin neler yapabildiğine bakarız.
I'm calling his bluff, Bob.
Onun blöfünü arıyorum, Bob.
You called my bluff, pig.
Blöfümü yuttun, domuz.
The bluff worked.
Blöfü yediler.
You're overplaying your hand, PC, and I'm calling your bluff.
Kendine fazla güveniyorsun P.C. ve blöfünü görüyorum.
Coogan's bluff was a stepping stone into the modern world.
Cooganın Blöfü modern dünyaya bir sıçrama tahtasıydı.
Strikes me that a consensus seems to be forming, Walter, and we're calling your bluff.
Galiba fikir birliği oluşuyor Walter. Blöfünü görüyoruz.
Results: 514, Time: 0.0539

Top dictionary queries

English - Turkish